"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın ahlakı

Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Yunustan, o da el- Hasandan rivayet etti; dedi ki: Ayşeye Resulallahın ahlakı soruldu. O, “Onun ahlakı Kuran idi.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays b. Süleyman el-Anberi haber verdi; dedi ki: Bir adam bana anlattı; dedi ki: Mesruk b. el-Ecda bana anlattı: Kendisi Ayşenin yanına girdi ve “Bana Resulallahın ahlakını anlat.” dedi. Bunun üzerine Ayşe, “Sen Kuran okuyan Arap bir adam değil misin?” dedi. [Dedi ki:] “Evet!” dedim. Ayşe, “Kuşkusuz Kuran onun ahlakı idi.” dedi. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Ebu Arube haber verdi. O Katadeden, o Zürare b. Evfadan, o da Sad b. Hişamdan nakletti; dedi ki: Ben Ayşeye, “Bana Resulallahın ahlakından haber ver.” dedim. Ayşe, “Sen Kuran okumuyor musun?” dedi. “Evet, okuyorum.” dedim. Ayşe, “Kuşkusuz onun ahlakı Kurandır.” dedi. Katade dedi ki: “Hiç şüphesiz Kuran insanlar için en iyi ahlakı getirmiştir.” Bize Halid b. Hıdaş haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi. O el-Mualla b. Ziyaddan, o da el-Hasandan rivayet etti; dedi ki: Resulallahın ashabından bir grup bir araya gelerek, “Müminlerin annelerine haber göndersek de, tabi olmak için Resulallahtan naklettikleri amelleri onlara sorsak.” dediler. Sonra Müminlerin annelerinden birisine, sonra diğer birisine haber yolladılar. Elçi tek bir şey getirdi: “Siz peygamberinizin ahlakını soruyorsunuz; oysa onun ahlakı Kuran idi. Resulallah akşamlar, namaz kılar, uyur, oruç tutar, iftar eder ve ailesinin yanında yatardı.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvaris b. Said haber verdi; dedi ki: Bize Ebüt-Teyyah haber verdi. O da Enesten rivayet etti; dedi ki: “Resulallah , insanların en güzel ahlaklısı idi.” Bize Yezid b. Harun ve İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdiler; dediler ki: Bize Zekeriya haber verdi. O Ebu İshaktan, o da Ebu Abdullah el- Cedeliden rivayet etti; dedi ki: Ayşeye, evde iken Resulallahın ahlakının nasıl olduğunu sordum; dedi ki: “O insanların en güzel ahlaklısı idi. Söz ve davranışlarında çirkin ve kötü ahlaklı, sokakta şamata yapan birisi değildi. Kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmazdı, affedici ve bağışlayıcı idi.” Bize Abdullah b. Nümeyr ve Muhammed b. Ubeyd et-Tanafisi haber verdiler; dediler ki: Bize el-Ameş haber verdi. O Şakikten, o da Mesruktan haber verdi; dedi ki: Abdullah b. Ömer şöyle dedi: “Resulallah söz ve davranışlarında çirkin ve kötü ahlaklı değildi.” Bize Abdullah b. Yezid el-Mukri haber verdi; dedi ki: Bize el-Leys b. Sad haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Osman el-Velid b. Ebül-Velid anlattı; dedi ki: Süleyman b. Harice b. Zeyd b. Sabit kendisine anlattı. O da Harice b. Zeyd b. Sabitten rivayet etti; dedi ki: Bir grup insan Zeyd b. Sabitin yanına girdiler ve “Bize Resulallahın ahlakını anlat.” dediler. Zeyd şöyle dedi: “Size ne anlatayım ki; ben onun komşusu idim. Kendisine vahiy nazil olduğu zaman bana haber gönderir, ben de gider onun için yazardım. Biz dünyadan bahsettiğimizde, o da bizimle birlikte bahsederdi; yiyecekten bahsettiğimizde o da bizimle birlikte bahsederdi. Ben bütün bunları size nasıl anlatayım?” Bize Yala b. Ubeyd et-Tanafisi ve Abdullah b. Nümeyr el-Hemdani haber verdiler; dediler ki: Bize Harise b. Ebür-Rical haber verdi. O Amreden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Ayşeye “Resulallah evinde nasıl davranırdı?” diye soruldu. Ayşe, “O insanların en yumuşak huylusu ve en cömerti idi. O sizin adamlarınız gibi bir adam idi. Ancak o gülen ve tebessüm eden biriydi.” dedi. Bize Vehb b. Cerir b. Hazim, Affan b. Müslim ve Amr b. el-Heysem haber verdiler; dediler ki: Bize Şube haber verdi. O el-Hakemden, o İbrahimden, o da el-Esvedten nakletti; dedi ki: Ben Ayşeye, “Resulallah evinde ne yapardı?” diye sordum. Ayşe, “Resulallah, ailesinin hizmetindeydi.” dedi. Vehb b. Cerir hadisinde şöyle dedi: “Namaz vakti geldiğinde evden çıkar ve namaz kılardı.” Affan hadisinde dedi ki: “Namaz vakti geldiği zaman namaza kalkardı.” Şube dedi ki: “Sahifede “namaza çıkardı” diye yazılı idi.” Fakat Şube “namaza kalkardı” şeklinde hıfzetmiştir. Bize Müemmil b. İsmail haber verdi. O Süfyandan, o Hişam b. Urveden, o da babasından rivayet etti; dedi ki: Ayşeye, “Resulallah evinde ne yapardı?” diye soruldu. Ayşe, “Sizlerden birisinin yaptığını yapardı; elbiselerini yamalar ve ayakkabısını dikerdi.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Mehdi b. Meymun haber verdi. Bize ayrıca Amr b. asım haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam b. Yahya haber verdi. İkisi Hişam b. Urveden, o da babasından rivayet etti; dedi ki: Ben Ayşeye, “Resulallah evinde ne yapardı?” diye sordum. Ayşe, “Elbisesini yamalar, ayakkabısını diker ve insanların evlerinde yaptıklarını yapardı.” dedi. Bize Hişam b. el-Kasım el-Kilabi haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O el-Hakemden, o İbrahimden, o da el-Esvedten haber verdi; dedi ki: Ayşeye, “Resulallah ailesi arasındayken ne yapardı?” diye sordum. Ayşe, “O ailesinin hizmetindeydi. Namaz vakti geldiğinde namaza çıkardı.” dedi. Ayşe bazen de “Namaza kalkardı.” derdi. “el-Mihne” kelimesinden “ailesinin hizmetinde” anlamını kastediyordu. Bize Ahmed b. el-Haccac el-Horasani haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize el-Haccac b. el- Fürafisa haber verdi. O Ukayldan, o da İbn Şihabdan rivayet etti; dedi ki: Ayşe şöyle dedi: “Resulallah ev işlerini yapardı. En çok yaptığı iş de dikiş idi.” Bize Abdullah b. Nümeyr el-Hemdani haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o da Ayşeden (r) nakletti; dedi ki: Resulallah , biri diğerinden daha kolay olan iki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya kaldığı zaman mutlaka en kolay olanını tercih ederdi. Bize Man b. İsa el-Eşcai ve Musa b. Davud haber verdiler; dediler ki: Bize Malik b. Enes haber verdi. O İbn Şihabdan, o Urve b. Zübeyrden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallah iki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya geldiği zaman, günah olmadığı takdirde daima en kolay olanını tercih ederdi. Eğer günah olursa o işten, insanların en uzağı olurdu. Resulallah hiçbir zaman nefsini tatmin için intikam almamıştır. Ancak Allahın hürmetine dokunulacak olursa o zaman Allah için intikam alırdı. Bize Muhammed b. Musab el-Karkasani haber verdi; dedi ki: Bize el-Evzai haber verdi. O ez-Zühriden, o Urveden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallah iki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya kaldığı zaman mutlaka en kolay olanını tercih ederdi. Bize Affan b. Müslim ve Said b. Süleyman haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi; dedi ki: Bize Mamer b. Raşid ve Numan haber verdiler. Affan dedi ki: veya o ikisinden birisi ez- Zühriden, o Urveden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallah bilinen bir lanet biçimiyle hiçbir Müslümanı lanetlemedi. Allahın hürmetine dokunulmasının dışında, kendisine yapılanlar karşılığında nefsi için hiç intikam almadı. Cihat yolundaki vurması dışında, eliyle hiçbir şeye vurmadı. Günah hariç, kendisinden istenen hiçbir şeyi yapmaya engellemedi. Ama o herkesten daha çok günahtan uzaktı. İki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya kaldığı zaman mutlaka en kolay olanını tercih ederdi. Ayrıca Ayşe şöyle dedi: “Vahiy için Cibrilden yeni ayrıldığında, esen rüzgardan daha cömert oluyordu.” Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden (r) nakletti; dedi ki: Resulallah hiçbir hizmetçisini veya hanımını dövmedi. Allah yolunda cihat etmek dışında eliyle hiçbir şeye vurmadı. Bize Muhammed b. Humeyd el-Abdi haber verdi. O Mamerden, o ez-Zühriden, o Urveden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallah hiçbir hizmetçiyi veya kadını ve Allah yolunda cihat hariç tutulursa eliyle hiçbir şeyi dövmedi. Günah olmadığı sürece iki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya kaldığı zaman, en çok onun hoşuna giden, kolay olanını tercih etmekti. Eğer günah olsaydı, o günahtan insanların en uzak olanıydı. Kendisine yapılanlar karşılığında nefsi için hiç intikam almadı. Eğer Allahın hürmetine dokunulacak olsaydı, kendisi Allah için intikam alırdı. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys el-Medeni haber verdi. O Süleyman b. Bilalden, o İbn Ebu Atikten, o Musa b. Ukbeden, O İbn Şihabdan, o Urveden, o Ayşeden (r), o da Resulallahtan yukarıdaki hadisin aynısını nakletmiştir. Bize Yakup b. İbrahim b. Sad ez-Zühri haber verdi. O babasından, o Salih b. Keysandan, o da İbn Şihabdan rivayet etti; dedi ki: Ali b. el- Hüseyn bana haber verdi; dedi ki: Allah yolunca cihat istisna edilirse, Resulallah hiçbir zaman bir kadını veya hizmetçiyi ya da herhangi bir şeyi eliyle dövmemiştir. Bize Süleyman Ebu Davud et-Tayalisi ve Haşim b. el-Kasım haber verdiler; dediler ki: Bize Şube anlattı. O da Katadeden rivayet etti; dedi ki: Abdullah b. Ebu Utbeden işittim; o da Ebu Said el- Hudriden naklederek anlatıyordu; dedi ki: Resulallah kendine mahsus odasındaki genç kızdan daha çok utangaç idi. Bir şeyden hoşlanmadığı zaman yüzünden anlardık. Bize el-Fadl b. Dükeyn, Musa b. Davud ve Hişam b. Sad el-Bezzaz haber verdiler; dediler ki: Bize Muhammed b. Muhammed b. Müslim et-Taifi haber verdi. O da İbn Ebu Necihten rivayet etti. Musa, Abdullah b. Ubeyd b. Umeyrden; Hişam da, Ubeyd b. Umeyrden nakletti: dedi ki: İşittiğime göre Resulallah hadlerin dışında kendisine getirilen bütün suçluları affetmiştir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O da İbn Uyeyneden rivayet etti. Bize ayrıca Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Muhammed b. Kesir el-Abdi haber verdiler. Onlar da Süfyan es-Sevriden rivayet ettiler. Bize ayrıca Halid b. Mahled el-Beceli haber verdi. O da Münkedir b. Muhammedten nakletti. Bize ayrıca Ahmed b. Muhammed el-Ezraki haber verdi; dedi ki: Bize Müslim b. Halid, yani ez-Zenci haber verdi; dedi ki: Bana Ziyad b. Sad anlattı. Bunların tümü Muhammed b. el- Münkedirden rivayet ettiler; dedi ki: Cabir b. Abdullahın şöyle dediğini gördüm: “Resulallahtan bir şey istenilip de yok dediği asla olmamıştır.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Ala el-Haffaf ve Halid b. Tahman haber verdiler. Onlar el-Minhal b. Amrdan, o da Muhammed b. el-Hanefiyyeden rivayet etti; dedi ki: Resulallah neredeyse hiçbir şeye “yok” demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse “Evet” derdi. Eğer yapmak istemezse susardı. Onun bu huyu bilinirdi. Bize Süleyman b. Davud el-Haşimi ve Musa b. Davud ed-Dabbi haber verdiler; dediler ki: Bize İbrahim b. Sad ez-Zühri haber verdi. O İbn Şihabdan, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbeden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah hayır hususunda insanların en cömerti idi. En cömert olduğu zaman da Ramazan ayı idi. Cebrail onunla her sene Ramazanda karşılaşır, bu Ramazan bitinceye kadar sürerdi. Resulallah ona Kuranı arz ederdi. Cebrail ile karşılaştığında Resulallah hayır hususunda esen rüzgardan daha cömert olurdu. Bize Ebu amir el-Akdi Abdülmelik b. Amr el-Basri ve Musa b. Davud haber verdiler; dediler ki: Bize Fülayh b. Süleyman haber verdi. O Hilalden, yani Hilal b. Ebu Meymuneden ve İbn Ebu Hilal b. Aliden, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah söven, kötü sözler söyleyen ve lanet okuyan birisi değildi. Bizden birisini kınamak istediği zaman, “Alnı secdeye varası bu adama ne oluyor!” derdi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Kesir b. Zeyd haber verdi. O, Ayyaş b. Ebu Rebianın kölesi olan Ziyad b. Ebu Ziyaddan, o da Resulallahtan rivayet etti; dedi ki: Resulallahta iki haslet vardı ki, onları kimseye bırakmazdı. Bir tanesi geceleyin kalkıp abdest almak, diğeri de biri kendisinden bir şey istediğinde kalkıp kendisi ona verirdi. Bize Attab b. Ziyad el-Horasani haber verdi; dedi ki: Bize İbnül- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan b. Salih haber verdi. O Mansurdan, o da İbrahimden rivayet etti; dedi ki: Bana anlatıldığına göre Resulallahın tuvaletten çıktıktan sonra abdest almadığı asla görülmemiştir. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr haber verdi. O Muhammed b. İbrahimden, o da Zeynep bt. Cahştan (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallah bana ait bakır bir leğenden abdest almaktan hoşlanırdı. Bize el-Hasan b. Sivar Ebül-Ala el-Horasani haber verdi; dedi ki: Bize Leys b. Sad haber verdi; dedi ki: Bana Muaviye b. Salih anlattı; dedi ki: Bana Ebu Hamza anlattı; dedi ki: Ayşe (r) şöyle dedi: “Resulallah iki işten birisini tercih etmekle karşı karşıya kaldığı zaman mutlaka en kolay olanını tercih ederdi. Resulallah hiçbir zaman kendi nefsi için intikam almamıştır. Ancak Allaha eziyet etmek söz konusu olsaydı onun intikamını alırdı. Resulallahın , sadakasını kimseye emanet ettiğini görmedim. Mutlaka kendisi sadakasını isteyenin eline koyardı. Resulallahın kendi abdestini başkasına aldırdığını görmedim. Kendisi bizzat geceleyin bile abdest için hazırlık yapardı.” Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Mansurdan, o da İbrahimden rivayet etti; dedi ki: Resulallah merkebe biner ve kölelerin davetine icabet ederdi. Bize Kufelilerin kadısı Bekir b. Abdurrahman haber verdi; dedi ki: Bana İsa b. el-Muhtar anlattı. O Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyladan, o Müslim Ebu Abdullahtan, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah kölelerin davetine icabet ederdi. Bize Kufelilerin kadısı Bekir b. Abdurrahman haber verdi; dedi ki: Bana İsa b. el-Muhtar anlattı. O Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyladan, o Ebüz-Zübeyrden, O da Cabir b. Abdullahtan nakletti; dedi ki: Resulallah kölelerin davetine icabet ederdi. Bize Malik b. İsmail Ebu Gassan el-Nehdi haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Müslim b. Keysandan, o da Enesten rivayet etti; dedi ki: Resulallah merkebe biner, merkebin ardından gider ve kölelerin davetine icabet ederdi. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys el-Medeni haber verdi. O Süleyman b. Bilalden, o İbn Aclandan, o da Hamza b. Abdullah b. Utbeden rivayet etti; dedi ki: Resulallahta öyle hasletler vardı ki, bunlar hükümdarlarda yoktu. Siyah ya da kırmızı, insanlardan kim onu davet ederse etsin ona icabet ederdi. Bazen atılmış bir hurma bulur, onu alır ve ağzına götürmek ister, ancak o hurmanın zekat malı olmasından endişe ederdi. O semersiz olduğu halde merkebe binerdi. Bize Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdi. O Şabinin mevlası Müslimden, o da eş-Şabiden rivayet etti; dedi ki: Resulallah , üzerinde hiçbir şey bulunmayan (çıplak) bir merkebe bindi. Bize Yakup b. İshak el-Hadrami haber verdi; dedi ki: Bize İsa b. Yunus b. Ebu İshak es-Sübüi haber verdi; dedi ki: Bize el-Ahvas b. Hakem haber verdi. O da Raşid b. Sad el-Mukreiden rivayet etti; dedi ki: Resulallah bir kölenin davetine icabet etti. Bize Malik b. İsmail Ebu Gassan haber verdi. O el-Hasan b. Salihten, o Müslimden, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah kölelerin davetine icabet ederdi. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Müslim el-Averden rivayet etti; dedi ki: Enes b. Malikin Resulallahtan söz ettiğini işittim; dedi ki: Resulallah hastaları ziyaret eder, cenazelere katılır, merkebe biner ve kölelerin davetine icabet ederdi. Ben Hayber gününde onu, yuları hurma lifinden olan bir merkebin üzerinde gördüm. Bize Amr b. Habib el-Adevi haber verdi; dedi ki: Bize Şube b. el- Haccac haber verdi. O Habib b. Ebu Sabitten, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah yere oturur, yerde yemek yer, kölelerin davetine icabet eder ve “Eğer yemek için bir kol kemiğine davet edilsem davete icabet ederim; eğer bir kemik bana ikram edilse onu kabul ederim.” derdi. Resulallah koyununu (ağılında) bağlardı. Bize Muhammed b. Mukatil el-Horasani haber verdi; dedi ki: bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Mamer haber verdi. O da Yahya b. Ebu Kesirden rivayet etti; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Bir kulun yediği gibi yemek yiyorum ve bir kulun oturduğu gibi oturuyorum. Çünkü ben ancak bir kulum.” Resulallah çömelerek otururdu. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Sabitten, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallahın ashabından bir grup, tek başına olduğunda neler yaptığını öğrenmek için Resulallahın zevcelerine sordular. Onlar da durumu haber verdiler. Bunun üzerine o gruptan biri, “Asla kadınlarla evlenmeyeceğim.”; biri, “Et yemeyeceğim.”; biri, “Döşekte yatmayacağım.”, biri de “Oruç tutacağım, ama orucumu açmayacağım.” dediler. Bunu duyan Resulallah minbere çıktı, Allaha hamd ve sena ettikten sonra şöyle dedi: “Bazı insanlara ne oluyor ki şöyle şöyle diyorlar. Oysa ben namaz kılar, uyur, oruç tutar, orucumu açar ve kadınlarla da evlenirim. Benim sünnetimden yüz çevirenler benden değildir.” Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane haber verdi. O Ata b. es-Saibden, o da Said b. Cübeyrden rivayet etti; dedi ki: Bana İbn Abbas şöyle dedi: Bu ümmetin en hayırlısı, kadınları en çok olanlardır. Bize Muhammed b. Mukatil el-Horasani haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi; dedi ki: el-Hasan şöyle dedi: Allah, Muhammedi peygamber olarak gönderince şöyle dedi: “Bu bir peygamberdir ve bu benim seçimimdir. Ona uyun, onun sünnetini ve yolunu tutun. Kapılar ona kapatılmayacak, perdeler önüne gelmeyecektir. Ona içki sunulmayacak ve kokusu da ona gelmeyecektir. Yere oturur, yemeğini yerde yer, sert elbiseler giyer, merkebe biner, merkebin ardından gider ve parmaklarını yalar.” Resulallah şöyle derdi: “Benim sünnetimden yüz çevirenler benden değildir.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Kays b. er-Rebi haber verdi; dedi ki: Bize Simak b. Harb haber verdi; dedi ki: Cabir b. Semüreye, “Sen Resulallah ile birlikte oturdun mu?” diye sordum. Cabir, “Evet!”, dedi. “Resulallah uzun zaman susardı. Onun ashabı şiirler okur, Cahiliye döneminin bazı adetlerini anlatır ve gülerlerdi. Onlar güldüklerinde Resulallah tebessüm ederdi.” Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Şerik haber verdi. O Simaktan, o da Cabir b. Semüreden rivayet etti; dedi ki: 100 kereden fazla Resulallahın yanında oturdum. Onun ashabı mescitte şiirler okurlar ve Cahiliye döneminden bazı şeyler anlatırlardı. Ama Resulallah çoğu zaman tebessüm ederdi. Bize Muhammed b. Muaviye en-Nisaburi haber verdi; dedi ki: Bize İbn Lehia haber verdi. O Ubeydullah b. el-Muğireden rivayet etti; dedi ki: Abdullah b. el-Haris b. Cez ez-Zebididen işittim şöyle diyordu: “Resulallahtan daha çok tebessüm eden birisini görmedim.” Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Misar haber verdi. O Abdülmelik b. Umeyrden, o da İbn Ömerden rivayet etti; dedi ki: Resulallahtan daha cömert, daha yardımsever, daha cesur ve ondan daha çok abdest alan birisini görmedim. Bize Affan b. Müslim ve Said b. Mansur haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi; dedi ki: Sabit el-Bünaninin Enes b. Malikten şunu rivayet ettiğini işittim; dedi ki: Resulallah insanların en cesuru, en güzeli ve en cömerti idi. [Dedi ki:] Bir gece Medine halkı korkmaya başladı ve birtakım insanlar sesin geldiği tarafa gittiler. Resulallah da sese doğru gitmeye başladı. Resulallah dönerken onlara rastladı. Sesin geldiği tarafa doğru onlardan önce gitmişti. Kendisi Ebu Talhaya ait semersiz bir atın üzerinde ve kılıcı boynunda olduğu halde, “Korkmayın.” diyordu. O insanlara hep “Korkmayın.” diyordu. [Enes dedi ki:] “Biz onun atını derya gibi bulduk.” ya da “Onun atı derya gibiydi.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi; dedi ki: Bize Hamid haber verdi. O da Bekir b. Abdullahtan rivayet etti; dedi ki: Resulallah bir ata bindi ve onu koşturdu. Sonra Resulallah , “Biz onu derya gibi bulduk.” dedi.