"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın tevrat ve incildeki vasıfları

Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Muaviye b. Salih haber verdi. O Ebu Ferveden, o da İbn Abbastan rivayet etti: Kendisi Kab el-Ahbara, “Resulallahın vasfını Tevratta nasıl bulursunuz?” diye sormuş. Kab, “Onu Muhammed b. Abdullah olarak buluruz. Doğumu Mekkede, hicreti Tabe kentine olacaktır. Onun Şamda mülkü olacaktır. Kendisinden çirkin işler sadır olmaz, sokaklarda şamata yapmaz, kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmaz, affedici ve bağışlayıcıdır.” dedi. Bize Amr b. asım el-Kilabi haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam b. Yahya haber verdi; dedi ki: Bize asım haber verdi. O da Ebu Salihten rivayet etti; dedi ki: Kab şöyle dedi: “Muhammedin Tevrattaki sıfatı, Muhammed seçilmiş kulumdur. Kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan birisi değildir. Kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmaz, affedici ve bağışlayıcıdır. Doğumu Mekkede, hicreti Medineye ve mülkü Şamda olacaktır.” şeklindedir. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O asımdan, o Ebüd-Duhadan, o Ebu Abdullah el-Cedeliden, o da Kabdan nakletti; dedi ki: Biz Tevratta seçilmiş peygamber Muhammedi buluyoruz. Kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan biri değildir. Kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmaz, affedici ve bağışlayıcıdır. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Sad haber verdi. O da Zeyd b. Eslemden rivayet etti; dedi ki: Bize gelen habere göre Abdullah b. Selam şöyle derdi:

Resulallahın Tevrattaki sıfatı şöyledir: “Ey Peygamber, biz seni ümmiler için bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı ve bir koruyucu olarak gönderdik. Sen benim kulum ve elçimsin. Seni “el-Mütevekkil” diye isimlendirdim. O kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan biri değildir. Kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmaz, affedici ve bağışlayıcıdır. Eğri yola düşmüş milleti, “La ilahe illallah” diyerek onunla düzelttirmeyene kadar ruhunu kabzetmeyeceğim. Böylece bazı kör gözler, kilitli ve sağır olan bazı kulaklar onunla açılır.” Bunu Kaba ilettiler. Kab, “Abdullah b. Selam doğru söylemiştir. Ancak onların dilinde “Ayunen umumiyyin ve azanen Sumumiyyin ve kuluben gulufiyyin” (Kör olan bazı gözler, sağır olan bazı kulaklar ve kilitli olan bazı kalbler) şeklindedir.” dedi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Cerir b. Hazim haber verdi; dedi ki: ez-Zühriden işitenler bana anlattı: Zührinin anlattığına göre bir Yahudi dedi ki: “Hilm hariç Allah Resulünün Tevrattaki sıfatlarının hepsini onda gördüm. Kendisine belli bir süreye kadar otuz dinar borç vermiştim. Vadesine bir gün kalıncaya kadar ondan bir şey istemedim. Bir gün kalınca yanına geldim ve Ey Muhammed! hakkımı ver. Siz Abdülmuttaliboğulları borcunuzu geç ödersiniz. dedim. Bunun üzerine Ömer, Ey pis Yahudi! Allaha yemin ederim ki, eğer Resulallah olmasaydı iki gözüne yuvalık yapan kelleni vururdum. dedi. Fakat Resulallah , Allah senin iyiliğini versin ey Ebu Hafs! Senin bu söylediklerinden başka şey yapmana daha çok ihtiyacımız var. Bana borcumu ödememi emretmene, ona da hakkını alması konusunda yardımcı olmana ihtiyaç duyuyoruz dedi. [Dedi ki:] “Benim Resulallaha karşı olan kabalığım ancak onun hilmini arttırdı. Resulallah , Ey Yahudi! Senin hakkın ancak yarın doluyor. dedi ve devamla şöyle ekledi: Ey Ebu Hafs! Onu, ilk gün istediği bahçeye götür. Eğer razı olursa ona şu kadar sa ver ve senin ona söylediğine karşılık da bir tane fazla ver. Razı olmazsa, ona şuradaki bahçeden ver. dedi.” Ömer onu bahçeye götürdü. Adam hurmasına razı oldu. Ömer de Resulallahın dediğini ve emrettiği fazlalığı da verdi. [Dedi ki:] Yahudi hurmasını alınca, “Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden Resulallah” diyerek şehadet getirdi ve “Ey Ömer! Benim neden böyle davrandığımı bilir misin? Ben, hilm dışında Resulallahın Tevrattaki bütün sıfatlarını onda gördüm. Bu gün onun hilmini sınadım. Baktım ki, aynen Tevratta anlatıldığı gibidir. Ben seni şahit gösteriyorum ki, bu hurma ve malımın bir bölümü Müslüman fakirler için sadakadır.” dedi. Bunun üzerine Ömer, “Yahut bazıları için…” dedi. Yahudi, “Evet bazıları için…” dedi. [Dedi ki:] 100 yaşındaki bir adam dışında o Yahudinin bütün ailesi Müslüman oldu. O yaşlı adam küfür üzere ömrünü tüketti. Bize Yezid b. Harun ve Haşim b. el-Kasım haber verdiler; dediler ki: Bize Abdülaziz b. Ebu Seleme el-Macişun, Musa b. Davud ve Şüreyh b. en-Numan haber verdiler; dediler ki: Bize Füleyh b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Abdülaziz ve Füleyh dedi ki: Bize Hilal b. Ata b. Yesar haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Amr b. el-as haber verdi:

Kendisine Resulallahın Tevrattaki sıfatları soruldu. Abdullah, “Doğru, vallahi Resulallah , Kuranda tavsif edildiği gibi Tevratta da tavsif edilmiştir. Kuranda, “Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” buyruluyor. Onun Tevrattaki sıfatı şöyledir: “Ey Peygamber! Biz seni ümmiler için bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı ve bir koruyucu olarak gönderdik. Sen benim kulum ve elçimsin. Seni “el-Mütevekkil” diye isimlendirdim. O kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan biri değildir. Kötülüğe karşı kötülükle mukabelede bulunmaz, affedici ve bağışlayıcıdır. Eğri yola düşmüş milleti, “La ilahe illallah” diyerek onunla düzelttirmeyene kadar ruhunu kabzetmeyeceğim. Böylece kör olan bazı gözler, kilitli olan bazı kalpler ve sağır olan bazı kulaklar “La ilahe illallah” diyerek onunla açılır.” Füleyhin hadisinde Ata dedi ki: “Sonra Kab ile karşılaştım ve üzerinde ihtilaf edilen bir hususu sordum. Kab kendi lugatiyle “Ayunen umuma ve azanen sumuma ve kuluben gulufa” (Kör olan bazı gözler, sağır olan bazı kulaklar ve kilitli olan bazı kalbler) söylüyordu. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Muaviye b. Salih haber verdi. O Bahirden, o Halid b. Madandan, o da Kesir b. Mürreden rivayet etti; dedi ki: Allah şöyle diyor: “Size bir peygamber gelecek; zayıf ve tembel değildir. Kör olan bazı gözleri açacak, sağır olan bazı kulakları işittirecek, kılıflı olan bazı kalplerin kılıfını kaldıracak ve “La ilahe illallah” denilinceye kadar eğri olan sünneti doğrultacaktır.” Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said haber verdi. O da Katadeden rivayet etti; dedi ki: Bize gelen habere göre Resulallahın bazı kitaplardaki sıfatları şöyledir: “Muhammed Allahın Elçisidir. Kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan biri değildir. Kötülüğe karşı aynıyla mukabelede bulunmaz, fakat bağışlayıcı ve affedicidir. Onun ümmeti her halleri için çok hamd ederler.” Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Ebu Yahyadan, o Mücahidden, o da İbn Abbastan rivayet etti: İbn Abbas “Feselu ehlez-zikr” (Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.) ayetiyle ilgili olarak şöyle dedi: “Kureyş müşrikleri, “Tevrat ve İncilde, Muhammed Allahın elçisidir şeklinde yazılıdır.” dediler. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said haber verdi. O da Katadeden rivayet etti: Katade, “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu gizleyenler yok mu?” ayeti Yahudileri kastediyor. Onlar, Tevrat ve İncilde yazılı olarak gördükleri halde Muhammedi gizlediler. Kuran, “İşte onlara hem Allah, hem de bütün lanet ediciler lanet eder.” diyor. [Dedi ki:] O lanet ediciler, Allahın melekleri ve müminlerdir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Ebu İshak haber verdi. O da el-Îzar b. Hureysten nakletti; dedi ki: Ayşe şöyle dedi: “Resulallahın vasıfları Tevratta şöyle yazılıdır: O kaba, sert ve sokaklarda şamata yapan biri değildir. Kötülüğe karşı aynıyla mukabelede bulunmaz, fakat o bağışlayıcı ve affedicidir. Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk el-Medeni haber verdi. O Musa b. Yakup ez-Zemiden, o da Useymenin mevlası Sehlden rivayet etti: Sehl, Merris Hristiyanlarından olup annesi ve amcasının yanında yetim olarak büyümüş. Kendisi İncili okuyormuş. [Dedi ki:] Amcama ait bir kitap aldım ve okudum. Nihayet bir yaprak geldi; onun yazılışını garip karşıladım ve ellerimle ona dokundum. Baktım ki, varakın uçları beyaz bir zamkla birbirine yapıştırılmış. [Dedi ki:] Onu birbirinden ayırdım. Baktım ki, içinde Muhammedin sıfatları var. Şöyle yazılı idi: “Muhammed ne kısa, ne de uzundur. Beyaz tenlidir ve iki örüğü vardır. İki omuzu arasında bir mühür vardır. Çok hediye verir ve sadaka yemez. Merkebe ve deveye biner. Koyunu sağar, yamalı elbise giyer. Bunları yapan kimse kibirden uzaktır. İşte o bunları yapar. O İsmailin neslindendir ve ismi Muhammedtir.” Sehl şöyle dedi: Muhammedi anlatan sayfayı buraya kadar okuyunca amcam geldi. Varakı (açtığımı) görünce de beni dövdü ve “O henüz gelmedi.” dedi.