Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Üsame b. Zeyd anlattı. O da Zeyd b. Talha et-Teymiden rivayet etti; dedi ki: On beş kişilik Rehaviler (Mezhicin bir kolu) heyeti, hicretin 10. yılında Resulallahın yanına geldi. Remle bt. el-Hadesin evine indiler. Resulallah yanlarına giderek onlarla uzun süre konuştu. Resulallaha bazı hediyeler getirmişlerdi. Onlardan biri Mirvah denilen bir at idi. Huzurunda ata eğitim yaptırıldı; Resulallah onu beğendi. Heyettekiler Müslüman olup Kuran ve feraiz öğrendiler. Allah Resulü diğer heyetlere verdiği gibi onlara da hediyeler verdi. Onların vergilerinden beş ukıyye gümüş para indirdi ve onlara on iki ukıyye gümüş para verdi. Sonra memleketlerine döndüler. Daha sonra onlardan bir grup gelerek Resulallah ile birlikte hac yaptılar. Resulallah kendilerine Hayber arazisinden sürekli olarak 100 yük verilmesini vasiyet etti. Onlara ayrıca bir de belge yazdı. Bu hisselerini Muaviye zamanında sattılar. Bize Hişam b. Muhammed el-Kelbi haber verdi; dedi ki: Bize Amr b. Hizzan b. Said er-Rehavi haber verdi. O da babasından nakletti; dedi ki: Bizden Amr b. Subey denilen bir adam Resulallaha elçi olarak gitti. Müslüman oldu; Resulallah ona bir sancak verdi. Adam, Sıffinde bu sancakla Muaviye tarafında savaştı. O Resulallaha geldiğinde şöyle demişti: Ey Allahın Resulü, sana gelmek için devemin sırtını hazırladım. Birbiri ardınca çölleri aşıp gidiyordu. Tıpkı nehir üzerinde seyreden bir kayık misali, Bineğim, çöl ortasındaki kum tepelerini katediyor. Bazen yükümle birlikte kabarıyor, Bazen de hızını kesiyordu. Ey bineğim! Peygamberin kapısında diz çökmeden, Benim yanımda senin için bir istirahat yoktur. Ancak o zaman yükten, seyir halinde olmaktan, Ve seni uykusuz bırakan üzüntülerden kurtulursun. Hişam dedi ki: “Teleclüc” kelimesi, devenin kalkmamak üzere çökmesi demektir. Şair şöyle dedi: Eşinin, hainlere diz çöktüren Masad b. Mezur olduğunu Hasnaya kim ulaştıracak?