Bize Muhammed b. Ömer b. Vakıd el-Eslemi haber verdi; dedi ki: Bana Kesir b. Abdullah el-Müzeni anlattı. O babasından, o da dedesinden rivayet etti; dedi ki: İlk kez Resulallaha elçi olarak gelenler, Mudarın Müzeyne kabilesine mensup 400 kişi idi. Bu da hicretin 5. yılı Receb ayında idi. Resulallah , hicretin onlar için yurtlarında kalmaları suretiyle olduğuna hükmetti ve onlara, “Sizler nerede olursanız Muhacir sayılırsınız. Mallarınızın yanına dönün.” dedi. Onlar da memleketlerine döndüler. Bize Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Miskin ve Ebu Abdurrahman el-Aclani haber verdiler; dediler ki: Müzeyne kabilesinden bir grup Resulallahın yanına geldi; içlerinde Huzai b. Abdünühm vardı. O, kavmi Müzeyne adına Resulallaha biat etti. Onunla birlikte on kişi daha vardı. İçlerinde Bilal b. el-Haris, en- Numan b. Mukarrin, Ebu Esma, Üsame, Ubeydullah b. Bürde, Abdullah b. Dürre ve Bişr b. el-Muhtefir vardı. Muhammed b. Sad ve Hişamın dışındakiler dedi ki: Onların arasında Dükeyn b. Said ve Amr b. Avf da vardı. [Dedi ki:] Hişam hadisinde şöyle dedi: Sonra Huzaalı adam kavminin yanına gitti, fakat tahmin ettiği gibi onları bulamadı ve durdu. Bunun üzerine Resulallah Hassan b. Sabiti çağırdı ve “Huzaiyi şiirinde an, fakat onu hicvetme.” dedi. Bunun üzerine Hassan b. Sabit şöyle dedi: Hey! Ben elçi olarak gelen Huzaalıya bildirmek istiyorum ki, Vefa zemmi (kötülemeyi) temizler. Ayrıca sen Osman b. Amrın en hayırlısı, Ve kıymet zikredildiği zaman en kıymetlisisin. Sen Resulallaha biat ettin ve bu çok hayırlı oldu. Ve sana büyük bir servet kazandırdı. Seni sıkan ya da baş edemediğin bir şeyle kavmini sıkma. Şiirde yer alan “İda” kelimesi, mensup olduğu boy ismidir. [Dedi ki:] Huzaalı kalktı ve “Beyler! Adamın şairi size özel bir şiir okudu; Allahaşkına (daha ne duruyorsunuz?)” dedi. Onlar, “Biz senden ayrı olmayız.” dediler. [Dedi ki:] Sonra Müslüman oldular ve Resulallahın yanına gittiler. Resulallah Mekkenin fethi gününde Müzeynenin sancağını Huzailerden birisine verdi. O gün onlar 1.000 kadar kişi idiler. Kendisine sancak teslim edilen şahıs da, el-Muğaffil Ebu Abdullah b. el-Muğaffil ile Abdullah Zül-Bicadeynin kardeşleri idi.