Bize Muhammed b. Musab el-Karkasani haber verdi; dedi ki: Yahya b. Kesir Ebu Seleme b. Abdurrahmandan, o da Ebu Hüreyreden nakletti. Ayrıca bize el-Hakem b. Musa haber verdi. O da Hikl b. Ziyad el-Evzaiden nakletti; dedi ki: Bana Ebu Ammar anlattı. O da Abdullah b. Ferruhtan rivayet etti; dedi ki: Bana Ebu Hüreyre anlattı; dedi ki: Resulallah , “Ben adem neslinin efendisiyim” dedi. Bize Muhammed b. el-Musab haber verdi; dedi ki: el-Evzai, Şeddad Ebu Ammardan, o da bize Vasile b. el-Eskadan naklederek haber verdi; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Allah İbrahimin neslinden İsmaili, İsmailin neslinden Beni Kinaneyi, Beni Kinanenin neslinden Kureyşi, Kureyşten Beni Haşimi, Beni Haşimden de beni seçti.” Bize Ebu Damre el-Medeni Enes b. İyad el-Leysi haber verdi; dedi ki: bize Cafer b. Muhammed b. Ali haber verdi. O, babası Muhammed b. Aliden, o da Ali b. Ebu Talibden nakletti; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Allah yeryüzünü iki kısma ayırdı. Beni o iki kısmın en hayırlısına koydu. Sonra bu yarıyı da üç kısma ayırdı. Ben bu üçün en hayırlısındaydım. Sonra Allah insanlardan Arapları seçti; sonra Araplardan Kureyşi seçti. Kureyşten de Beni Haşimi seçti. Beni Haşimden de Beni Abdülmuttalibi seçti. Beni Abdülmuttalibden de beni seçti.” Bize arim b. el-Fadl es-Sedusi ve Yunus b. Muhammed el-Müeddeb haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi. O, Amrdan, yani İbn Dinardan, o da Muhammed b. Aliden nakletti; dedi ki:Resulallah şöyle dedi: “Allah Arapları seçti. Onlardan da Kinaneyi veya Nadr b. Kinaneyi seçti. Onlardan da Kureyşi seçti. Kureyşten Beni Haşimi, Beni Haşimden de beni seçti.” Bize Yakup b. İshak el-Hadrami haber verdi; dedi ki: Bize el-Ala b. Halid haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Ubeydullah b. Umeyr haber verdi; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Şüphesiz Allaharapları seçti. Araplardan da Kinaneyi seçti. Kinaneden Kureyşi seçti. Kureyşten Beni Haşimi seçti. Beni Haşimden de beni seçti.” Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Yunustan, o da el- Hasandan nakletti; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Ben, Arabın ilkiyim.” Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi bize haber verdi. O babasından, o Ebu Salihten, o da İbn Abbastan nakletti; dedi ki: İbn Abbas “Sizden bir elçi…” ayetiyle ilgili olarak: “ Onu, siz doğurdunuz ey Araplar!” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn Ebu Nuaym haber verdi; dedi ki: el-Ala b. Abdülkerim haber verdi. O da Mücahidden nakletti; dedi ki: “Resulallah bir yolculuk esnasında geceleyin yürürken -onunla birlikte yürüyen bir adam da vardı- birdenbire, şarkı söyleyerek deve süren birini duydu. Onun önünde de bir grup insan vardı. Resulallah arkadaşına: “Şu kavmin kervan başına varsak, yaklaşıp onlarla bir tanışşak!” dedi. (Gittiler); Resulallah , “Bunlar kimlerden?” diye sordu. “Mudardan” dediler. (Onlara yönelerek) dedi ki: “Ben de Mudardanım. Bizim şarkıcımız şarkı söylemekten vazgeçti, sizin şarkıcınızı işittik ve size geldik.” Bize Ubeydullah b. Musa el-Absi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Said es-Sevri haber verdi. O, Habib b. Ebu Sabitten, o da Yahya b. Cadeden nakletti; dedi ki:Resulallah bir kervana yetişti ve “Bunlar kimlerdendir?” diye sordu. “Mudardandır.” dediler. “Ben de Mudardanım.” dedi. Onlar: “Ya Resulallah, bizler tabileriz, yanımızda iki siyahtan (ekmek ve hurmadan) başka bir yiyecek yok!” dediler. Resulallah , “Biz de tabileriz, bizim de yanımızda iki siyahtan (ekmek ve hurmadan) başka yiyecek yoktur.” dedi. Bize Abdülvehhab b. Ata el-İcli haber verdi; dedi ki: Hanzale b. Ebu Süfyan el-Cumahi bize haber verdi. O da Tavustan nakletti; dedi ki: Resulallah , bir sefer esnasında iken deve için şarkı söyleyen birisinin sesini işitir. Onlara yetişinceye kadar yürür. Onların yanına varınca da: “Bizim şarkıcımız şarkı söylemekten vazgeçti, sizin şarkıcınızın sesini işittik, onun şarkısını dinlemek için de size geldik.” dedi. Sonra: “Bunlar kim?” diye sordu. “Onlar Mudarilerdir.” dediler. “Ben de Mudariyim.” dedi. [Dediler ki:] “Ya Resulallah, develer için ilk kez şarkı söyleyen(in hikayesi şöyle): Adamın biri bir yolculuk esnasında, sopayla kendisine ait bir kölenin eline vurdu; eli kırıldı. Köle, develeri güderken Ah elim! Vah elim! diyordu; ayrıca Hiba! Hiba! dedikçe develer de yürüyordu.” Bize Man b. İsa el-Eşcai el-Kazzaz haber verdi; dedi ki: Bize Muaviye b. Salih haber verdi. O da Yahya b. Cabirden nakletti. Yahya, Resulallahın bazı Ashabına yetişmişti; dedi ki: Beni Füheyre, Resulallahın yanına geldiler. Yahya dedi ki: “Onlar Resulallaha: “Sen bizdensin!” dediler”. Resulallah , “Kuşkusuz Cibril, Mudar kabilesinden bir adam olduğumu bana haber veriyor.” dedi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb haber verdi; dedi ki: Bize Mansur el-Mutemir haber verdi. O, Ribi b. Hiraştan; o da Huzeyfeden rivayet etti; dedi ki: Huzeyfe, bir konuşmasında Mudar kabilesine hatırlatmada bulunarak: “adem neslinin efendisi, yani Resulallah sizdendir.” demiş. Affan b. Müslim bize haber verdi; dedi ki bize Abdülvahid b. Ziyad haber verdi; dedi ki: ez-Zühriden rivayetle Mamer bize haber verdi. ez-Zühri dedi ki:el-Kindenin heyeti Resulallahın yanına geldi. Üzerlerinde Hibrenin (Yemen) cübbeleri vardı. Yakalarını çevirmişler ve ipekle süslemişlerdi. Resulallah , “Sizler Müslüman oldunuz değil mi?” diye sordu. “Evet!” dediler. “O halde bunları üzerinizden atınız!” dedi. [Dedi ki:] Onlar, Resulallaha : “Siz Murar ağacını (acı ağacı) yiyen Abdümenafın evladısınız.” dediler. [Dedi ki:] Resulallah onlara: “Siz neseb işini el-Abbas ve Ebu Süfyan ile görüşünüz.” dedi. [Dedi ki:] Onlar: “Hayır, biz senden başkasıyla görüşmeyiz” dediler. [Dedi ki:] Resulallah , onlara: “Olmaz! Biz Kinanenin oğlu Nadrın çocuklarıyız. Biz babamızdan başkasıyla çağrılmaz ve annemize iftira etmeyiz.” dedi. Yakup b. İbrahim b. Sad ez-Zühri bize haber verdi. O babasından, o da Salih b. Keysandan, o da İbn Şihabdan rivayet etti; dedi ki: Bize ulaştığına göre, Kinde heyeti Medineye gelip Beni Haşimin kendi soylarından olduğunu söylediklerinde Resulallah onlara: “Hayır! Biz Kinanenin oğlu Nadrın çocuklarıyız. Biz babamızdan başkasıyla çağrılmaz, annemize iftira etmeyiz.” dedi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Zib haber verdi. O da babasından rivayet etti: Resulallaha şöyle denildi: “Ya Resulallah, şurada, Kindeden bir grup insan, senin kendilerinden olduğunu söylüyorlar.” Resulallah , “Bu(nun aslı şu): Yemende güvende olsunlar diye, el-Abbas b. Abdülmuttalib ve Ebu Süfyan b. Harbin söyledikleri bir şeydir. Maazallah (Allah korusun)! Biz güven ihlal etmeyiz (bizde zina olmaz) ya da babamızı kesmeyiz (soyu bozmayız). Biz Kinanenin oğlu Nadrın çocuklarıyız. Bunun dışında bir şey söyleyen kuşkusuz yalan söylemiş olur.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi; dedi ki: Akil b. Ebu Talha bize haber verdi. O, Müslim b. el-Heysamdan; o da el-Eşas b. el-Kaystan rivayet etti; dedi ki: Kinde kabilesinin delegesi içinde Resulallahın yanına gittim. Beni, Kindenin en faziletlisi olarak görmüyorlardı. Affan şöyle dedi: el-Eşas dedi ki: “Ey Allahın Resulü, biz senin bizden olduğunuzu söylüyoruz.” [Dedi ki:] Resulallah , “Biz, Kinanenin oğlu Nadrın çocuklarıyız. Bizbabamızdan uzak olduğumuzu iddia etmez ve annemize iftira etmeyiz.” dedi. [Dedi ki:] el-Eşas b. el-Kays, “Kureyşin Nadr b. Kinaneden olduğunu inkar eden birini duyarsam muhakkak ona had vururum.” dedi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Zib haber verdi. O, müttehem olmayan (yalancılıkla itham edilmeyen) birisinden nakletti; o da Amr b. el-astan rivayet etti; dedi ki: Resulallah , “Ben, Abdullahın oğlu Muhammedim!” dedi. Sonra Nadr b. Kinaneye ulaşıncaya kadar nesebini saydı ve “Bunun dışında bir şey söyleyen yalan söylemiş olur!” dedi. Bize Yezid b. Harun ve Abdullah b. Nümeyr haber verdiler; dediler ki: Bize İsmail b. Ebu Halid haber verdi. O da Kays b. Ebu Hazimden rivayet etti; dedi ki: Bir adam Resulallahın yanına geldi. Onun huzurunda ayağa kalktı, onu bir ürperti tuttu; titremeye başladı. Resulallah , “Rahat ol, ben kral değilim. Kurutulmuş et yiyen Kureyşli bir kadının oğluyum.” dedi. Bize Hüşeym b. Beşir haber verdi; dedi ki: Husayn b. Ebu Malik bana anlattı; dedi ki: Resulallah Kureyş nesebinin en hayırlısıdır. Kureyş boylarından hiçbirisi yoktur ki, Resulallahı doğurmuş olmasın. [Dedi ki:] Allah ona: “De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinin karşılığında, akrabalık sevgisinden ve beni korumanızdan başka sizden bir şey istemiyorum.” dedi. Bize Sad b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Hüşeym haber verdi; dedi ki: Bize Davud anlattı. O da eş-Şabiden rivayet etti; dedi ki: “De ki: ben risalet ve irşad hizmetinin karşılığında, akrabalık sevgisinden başka sizden bir şey istemiyorum” ayeti hakkında bize çok soru sordular. İbn Abbasa bir mektup yazıldı. İbn Abbas şunları yazdı: “Resulallah Kureyş nesebinin en hayırlısıdır. Kureyş boylarından hiçbirisi yoktur ki, Resulallahı doğurmuş olmasın. Allah (c) şöyle dedi: “De ki: Sizden risalet ve irşad hizmetinin karşılığında, akrabalıktan dolayı beni sevmenizden ve beni korumanızdan başka bir şey istemiyorum.”Bize Yakup b. İshak el-Hadrami haber verdi; Amr b. Ebu Zaide bana anlattı; dedi ki: İkrimenin, “De ki: Ben risalet ve irşad hizmetinin karşılığında, akrabalık sevgisinden başka sizden bir şey istemiyorum” ayetiyle ilgili şöyle dediğini işittim: “Resulallah için bir doğum gerçekleştirmemiş olan bir Kureyş kolu azdır. [Dedi ki:] “Yani eğer size getirdiğim (risalet) konusunda beni koruyamıyorsanız, beni akrabalıktan dolayı koruyunuz.” Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O, Salimden, o da “De ki: Ben risalet ve irşad hizmetinin karşılığında, akrabalık sevgisinden başka sizden bir şey istemiyorum.” ayetiyle ilgili olarak Said b. Cübeyrden nakletti; dedi ki: “Benimle aranızdaki akrabalığa riayet etmeniz…” (anlamındadır.) Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O, babasından, o İsrailden, o Ebu İshaktan, o da el-Bera b. azibden rivayet etti. Bize ayrıca Ubeydullah b. Musa el-Absi, Kabisa b. Ukbe es-Sevvai ve ed- Dahhak b. Mahled eş-Şeybani Ebu asım en-Nebil haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan es-Sevri haber verdi. O, Ebu İshaktan, o da el-Bera b. azibden rivayet etti. Bize ayrıca Vehb b. Cerir b. Hazim, Affan b. Müslim ve Hişam b. Abdülmelik Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdiler; dediler ki: Bize Şube haber verdi. O, Ebu İshaktan; el-Bera b. azibden; o da Huneyn günü Resulallahtan şöyle işittiğini rivayet etti: Ben peygamberim, yalan değil… Ben Abdülmuttalibin oğluyum. Bize ed-Dahhak b. Mahled eş-Şeybani haber verdi. O, Şebib b. Bişrden; o İkrimeden; o da “… secde edenler arasında dolaşmanı da… görüyor” ayetiyle ilgili olarak İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: (Bu ayet), “Bir peygamberden diğer bir peygambere, bir peygamberden diğerine, ta seni peygamber olarak gönderinceye kadar.” (anlamındadır.)Bize Ayrıca Said b. Süleyman el-Vasıti ve Muhammed b. Salih el- Bezzaz haber verdiler. Onlar İsmail b. Caferden nakletti; dedi ki: Bize Amr, yani el-Muttalibin mevlası olan İbn Ebu Amr haber verdi. O Saidden (yani el-Makburiden) rivayet etti; o, Ebu Hüreyreden, o da Resulallahın şöyle dediğini rivayet etti: “Nesilden nesile (süzülerek), adem soyunun en hayırlısından gönderildim; ta içinde bulunduğum nesilden gönderilinceye kadar.” Bize Abdülvehhab b. Ata el-İcli haber verdi; o, Said b. Ebu Arubeden, o da Katadeden rivayet etti; dedi ki: Resulallahın şöyle dediği bize anlatıldı: “Allah, bir peygamber göndermek istediği zaman yeryüzünün en hayırlı kabilesine nazar eder ve onların en hayırlı adamını peygamber olarak gönderir.”