Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Halid b. İlyas anlattı. O Yahya b. Abdurrahman b. Hatıbdan, o Ebu Seleme b. Abdurrahmandan, o da Ümmü Selemeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Veda haccında bulunduğunda bütün hanımlarıyla beraber haccetmişti. Bu sırada hanımları hevdeclere binmişlerdi. Gece vaktinde Zülhuleyfedeyken yanında gittik. Yanımızda Abdurrahman b. Avf ve Osman b. Affan da vardı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Yakup b. Yahya b. Abbad anlattı. O İsa b. Mamerden, o Abbad b. Abdullahtan, o da Esma bt. Ebu Bekirden şunu rivayet etti: Resulallah el-Arc denen mevkiye varınca bulunduğu evin avlusunda oturduğu sırada Ayşe gelip yanına oturdu. Sonra Ebu Bekir de gelip diğer yanına oturdu. Derken Esma gelip Ebu Bekirin yanına oturdu. O sırada Ebu Bekirin hizmetindeki hizmetçi elbiselerine bürünmüş halde geldi. Ebu Bekir ona “Deven nerede?” diye sorunca, hizmetçi “Kayboldu.” dedi. Ebu Bekir ayağa kalkıp onu dövmeye başladı ve döverken de “Tek bir deveye sahip çıkamadın!” dedi. Resulallah, tebessüm edip, “Şu ihramlı adamı ve yaptığını görmüyor musunuz?” dedi. Resulallah onu bundan menetmedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Zirivayet etti: anlattı. O Tevemenin mevlası Salihten, o da İbn Abbastan şunu rivayet etti: İnsanlar Arefe gününde Resulallahın oruç tutup tutmadığı hususunda ihtilafa düştüler. Bunun üzerine Ümmül-Fadl, “Ben bunu sizden daha iyi öğrenebilirim.” deyip Resulallaha büyük bir bardak içinde süt gönderdi. Resulallah sütü içti. O sırada insanlara hitapta bulunuyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Eflah b. Humeyd anlattı. O el-Kasım b. Muhammedden, o da Ayşeden şunu rivayet etti: Sevde bt. Zema, insanlar yığılmadan önce öne geçip haccını yapma konusunda Resulallahtan izin isteyince -ki kendisi ağır hareket eden bir kadındı- o da izin verdi. Diğer hanımlarını da sabaha kadar yanında tuttu. Ayşe dedi ki: “Sevde bt. Zema gibi izin alıp insanlardan önce Şeytan taşlamaya gitseydim bu bana, Sevdeye izin verilmesinden dolayı bu işe sevinmiş olmasından daha sevimli gelirdi”. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O İshak b. Abdullahtan, o İmran b. Ebu Enesten, o da annesinden şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Peygamberin yaptığı hac sırasında Sevde bt. Zema ile öne geçtim. Daha fecir sökmeden Şeytan taşladık. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Zirivayet etti: anlattı. O da Şubeden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbasın şöyle dediğini işittim: Resulallah beni [hac sırasında] ailesiyle beraber gönderdi. Onlar daha fecir sökmeden Şeytan taşladılar. Bize Abdullah b. Vehb el-Mısri haber verdi. O Amr b. el- Haristen, o Amr b. Dinardan, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah beni ailesinden zayıf kimselerle beraber Müzdelifeden Minaya gönderdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O İbn Uyeyneden, o da Ubeydullah b. Ebu Yezidden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbasın şöyle dediğini işittim: Ben ve annem zayıf kimselerdendik. Ben, Resulallahın Müzdelifede kalınan gecede ailesinden zayıf olanlarla önden gönderilenler arasındaydım. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Seleme b. Küheylden, o el-Hasan el-Ureniden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Müzdelife gecesinde Abdülmuttaliboğullarına ait bir hizmetçiyle beraber bizi merkepler üzerinde önden gönderdi. Resulallah bu sırada avuçlarının içiyle bizim baldırlarımıza vurarak, “Ey oğullarım! Güneş doğuncaya dek Şeytan taşlamayın.” diyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Eflah b. Humeyd anlattı. O el-Kasım b. Muhammedden, o da Ayşeden şunu rivayet etti: Resulallah Safiyye bt. Huyeyin nerede olduğunu sorunca hayız olduğunun söylenmesi üzerine “Onu bekleyecek miyiz yoksa?” dedi. Ona “Ya Resulallah! O haccını yerine getirdi.” denilince “O halde beklememize gerek yok.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbn Ebu Zirivayet etti: anlattı. O Tevemenin mevlası Salihten, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Veda haccı sırasında hanımlarına, “İşte haccınız budur ve bundan sonra evlerinizde oturacaksınız.” dedi. Eşlerinden Sevde bt. Zema ve Zeynep bt. Cahş hariç diğerlerinin hepsi hacca gitmişti. Her ikisi de “Resulallahtan sonra hiç bir binek [hacca] hareket ettirmeyecektir.” demişti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Cafer anlattı. O Osman b. Muhammed el- Ahnesiden, o da Abdurrahman b. Said b. Yerbudan şunu rivayet etti: Resulallah eşlerine Veda haccında şöyle demiştir: “İşte haccınız budur ve bundan sonra evlerinizde oturacaksınız.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Cafer anlattı. O Muhammed b. Ebu Harmeleden, o da Ata b. Yesardan, Resulallahın, eşlerine şöyle dediğini rivayet etti: “Sizden hanginiz Allaha karşı takvalı olur, apaçık bir fuhşiyatta bulunmaz ve evinde oturup dışarı çıkmazsa, o ahirette de benim eşimdir.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd ve Adi b. el-Fadl anlattı. Onlar Hişamdan, o da İbn Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Sevde bt. Zema dedi ki: Hac ve umre yaptım. Şimdiyse Allahın bana emrettiği gibi evimde oturuyorum. Muhammed b. Ömer dedi ki: O, salih bir kadındı. Resulallahın “İşte haccınız budur ve bundan sonra evlerinizde oturacaksınız.” sözüne sarılmıştı. Resulallahtan sonra, vefat edinceye dek hacca gitmedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Musa b. Yakup ez-Zemai anlattı. O halasından, o [halası] da annesinden şöyle dediğini rivayet etti: Zeynep bt. Cahş Resulallah ile beraber yaptığı hac dışında, 20 senesinde Ömerin hilafeti sırasında vefat edinceye dek hacca gitmedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Abdülaziz anlattı. O Süleyman b. Bilalden, o Rebia b. Ebu Abdurrahmandan, o da Ebu Caferden şunu rivayet etti: Ömer b. el-Hattab, Resulallahın eşlerini hac ve umreden menetmişti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad anlattı. O babasından, o da dedesinden şöyle dediğini rivayet etti: Ömerin hicretin 23. senesinde yaptığı son haccında Resulallahın eşleri ona haber gönderip hacca gitme konusunda izin istediler. Ömer onlara izin verdi. Onlar için hazırlık yapılması için emir verdi. Peygamberin eşleri yeşil kumaşlarla örtülü hevdeclere bindirildi. Onlara eşlik etmesi için Osman ve Abdurrahman b. Avfı gönderdi. Osman bineğine binmiş vaziyette önde olup kimselerin onlara yaklaşmasına izin vermiyordu. Abdurrahman b. Avf ise arkada bineği üzerinde kimselerin onlara yaklaşmasına izin vermiyordu. Bütün menzillerde Ömer ile beraber mola verdiler. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad anlattı. O babasından, o dedesinden, o da Abdurrahmandan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer vefat ettiği sene beni Osman ile beraber Resulallahın eşleriyle hacca gönderdi. Osman bineğine binmiş vaziyette önde olup kimselerin onlara yaklaşmasına izin vermiyordu. İnsanlar onları ancak uzaktan görebiliyorlardı. Abdurrahman b. Avf da arkada olup aynısını yapıyordu. Resulallahın eşleri hevdecler içindeydiler. Mola yerlerinde durup vadilerin gölgeliklerinde kaylule yapıyorlardı. Her ikisi de yanlarına başkalarının yaklaşmasına izin vermiyorlardı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ferve b. Zeyd anlattı. O Ayşe bt. Saddan, o da Ümmü Zerreden şöyle dediğini rivayet etti: Ayşenin şöyle dediğini işittim: Ömer iş başına geçince bizleri hacca gitmekten menetti. Halifeliğinin son senesine girince bize hac için izin verdi. Biz de onunla beraber hacca gittik. Ömer vefat edince Osman halifeliğe geldi. Ben, Ümmü Seleme, Meymune ve Ümmü Habibe bir araya gelerek Osmana haber gönderip hac için izin istedik. Osman şunu söyledi: “Ömer b. el-Hattab gördüğünüz şeyi yaptı. Ben de Ömerin yaptığı gibi sizinle hac edeceğim. Sizden kim hacca gitmek isterse ben de onunla birlikte hacca gideceğim.” Bizden iki kişi hariç olmak üzere Osman bizimle hacta bulundu. Bize katılmayanlar Zeynep ve Sevde bt. Zema idi. Zeynep Ömerin hilafeti döneminde vefat etti ve Ömer onunla hacca gitmedi. Sevde ise Resulallahtan sonra evinden çıkmadı. Bizler o sırada hicab içine alınmıştık. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Zeyd anlattı. O babasından, o halasından, o da Ümmü Mabed bt. Halid b. Haliften şöyle dediğini rivayet etti: Osman ve Abdurrahman b. Avfı Ömer zamanında Resulallahın eşlerine hac yaptırırken gördüm. Onları yeşil atlas kumaşına bürülü hevdecler içinde gördüm. Onlar bir insan topluluğu oluşturmuş idiler. Önlerinde Affanın oğlu vardı ve bineği üzerindeydi. Herhangi bir kimse kendilerine yaklaştığında, “Sana sesleniyorum, sana sesleniyorum!” diyerek uyarıyordu. Geri taraflarında ise Avfın oğlu olup, o da aynısını yapıyordu. Kudeyd mevkiinde benim evime yakın bir yerde insanlardan uzak bir şekilde konakladılar. Onları her taraftan örtecek şekilde ağaçlarla kapattılar. Ben de yanlarına vardım. Sekiz kişiydiler. Onları gördüğümde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bana, “Seni ağlatan nedir?” diye sorduklarında “Resulallahı hatırladım.” dedim. Bunun üzerine onlar da ağladılar. Onlara, “İşte onun bana uğradığı sıradaki evim budur.” dedim. Resulallahın eşleri beni tanıdı ve benimle merhabalaştılar. Ben de onlara bir deve kestim ve süt ikram ettim. Bu ikramlarımı kabul ettiler. Her biri benimle ayrı yakınlık kurdu ve alaka gösterdi. Bana, “İnşallah geldiğimizde Müminlerin Emiri bize atıyyelerimizi verdiği zaman bize uğra.” dediler. Ben [dönüşlerinde] yanlarına uğradım. Her bir hanım bana yetmişer dinar verdi. Osman da divanda Atiye miktarlarını Ömerin belirlediği şekilde oluşturdu. Bize el-Velid b. Ata el-Ağar el-Mekki haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad haber verdi. O babasından, o da dedesinden şunu şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab yaptığı son haccında Resulallahın eşlerine hac yapma izni verdi. Onlarla beraber Osman b. Affanı ve Abdurrahman b. Avfı gönderdi. Osman bu sırada “Dikkat edin! Hiç kimse onlara yaklaşmasın ve hiçbir kimse onlara bakmasın.” şeklinde nidada bulunuyordu. Onlar deve üzerinde hevdeclere binmişlerdi. Mola verdiklerinde iki dağın arasındaki boşlukta dururlardı. Osman ve Abdurrahman b. Avf, o boşluğun arka kısmını gözetler ve başkalarının onların yanına varmalarına müsaade etmezlerdi. Bize Ömer b. Halid el-Mısri haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr b. Muaviye anlattı. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: el-Muğire zamanında Resulallahın eşlerini atlas kumaşıyla örtülü hevdeclere binmiş halde hac yaparlarken gördüm. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne anlattı. O da İbn Ebu Necihten şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah şöyle buyurmuştur: “Benim eşlerime gözkulak olacak kimse sadık ve iyi kimsedir.” Abdurrahman b. Avf onlarla beraber seferde bulunuyor; herhangi bir menfezin olmadığı yerlerde mola veriyor ve hevdeclerinin üzerine atlas kumaşı örtüyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Abdullah b. Caferden, o İbn Ebu Avndan, o da el-Misver b. Mahremeden şöyle dediğini rivayet etti: Bazen sefer esnasında yolda eşyalarını düzeltip düzen veren, develerinin bakımını yapan adamlar olurdu. Osman onun yanına varır, adamın yolun sağında ve solunda durmasına göre yolun geniş olan kısmında durur ve hanımların geçmesini temin ederdi. Osmanı, Mekkeden gelen insanları karşılayıp yolun sağından ya da solundan geçmelerini söylerken gördüm. Geçenlerin, hanımları göremeyecek bir mesafede geçmelerini temin ederdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Cafer anlattı. O Ümmü Bekir bt. el- Misverden, o da babasından naklederek şunu anlattı: Abdurrahman b. Avf, Keydemedeki malını Osmana 40.000 dinara sattı. Para eline ulaşınca beni, Abdurrahman b. Esvedi ve başka bir adamı çağırıp şunu dedi: “Gördüğünüz gibi para elime geçti. Bunun dağıtımına Resulallahın eşlerinden başlamak istiyorum. O maldan her biri için 1.000 dinar tarttı. Bu paralar, Resulallahın hanımlarına ulaşınca ona hayır duasında bulundular ve Resulallahın şu sözünü aktardılar: “Benden sonra sizleri sadık ve iyi olan koruyup gözetecektir.” Bu da Abdurrahman b. Avftır. Sonra da geriye kalanı da yakın akrabalarına taksim etti. İşini bitirip de ayağa kalktığında önünde o maldan geriye herhangi bir şey kalmamıştı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Harun b. Muhammedden, o babasından, o da Ebu Seleme b. Abdurrahmandan şöyle dediğini rivayet etti: Ben Ayşeye “Şüphesiz ki [yeğenin] Urve her istediğinde senin huzuruna girmede bizleri geride bıraktı.” dedim. Bu söz üzerine Ayşe şunları söyledi: “Sen de yanımıza gelmek istediğinde örtü arkasında durup otur ve dilediğini sor! Şüphesiz ki biz Resulallahtan sonra bize senin babandan [Abdurrahman b. Avftan] daha yakın bir kimse bilmiyoruz. Zira Resulallah vefat etmeden önce bize, “Size ancak sadık ve iyi kimse yakınlık gösterecektir” demişti. O da Abdurrahman b. Avftır.”