Annesi Hatice bt. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza b. Kusaydır. Resulallah onu nübüvvetten önce Utbe b. Ebu Leheb b. Abdülmuttalib ile nişanlamıştı. Resulallah nübüvvetle görevlendirilip de “Kurusun Ebu Lehebin elleri!”] ayeti nazil olunca Ebu Leheb oğluna, “Şayet onun kızını boşamazsan seninle bundan sonra bir araya gelmek bana haram olsun!” dedi. Bunun üzerine onu boşadı. Onunla gerdeğe de girmemişti. Annesi Hatice bt. Huveylid Müslüman olunca, o da Müslüman oldu. Kız kardeşleri ve daha başka kadınlarla beraber Resulallaha biat etti. Onunla Osman b. Affan evlendi ve her ikisi de Habeşistana yapılan iki hicrete de katıldılar. Resulallah bu konuda, “Şüphesiz ki, her ikisi de Luttan sonra Allah Teala yolunda hicret edenlerin ilkidirler.” dedi. İlk hicrette Osmandan olan bir çocuğu düşük yapması sonucu öldü. Bundan sonra dünyaya gelen çocuğuna Abdullah ismini verdi. Osman, Müslüman olduğu dönemde onun adıyla künyelenmişti. Altı yaşına gelince bir horozun gözünü gagalaması sonucu oluşan yaradan hastalanarak ölmüştür. Bunun dışında da çocukları olmamıştır. Resulallah Medineye hicret edince eşi Osmandan sonra, o da Medineye hicret etmiştir. Resulallah Bedir savaşına hazırlık yaptığı sırada hastalanmış ve Resulallah Osmanı onun yanında bırakmıştı. Hicretin 17. ayında Ramazanda, Resulallah Bedir savaşındayken vefat etmiştir. Zeyd b. Harise, Bedir müjdesini Medineye haber vermek için geldiğinde Rukayye defnedilmekteydi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Ali b. Zeyd haber verdi. O Yusuf b. Mihrandan, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Rukayye bt. en-Nebi vefat edince Nebi onun için “Selefimiz Osman b. Mazuna kavuşasın!” dedi. Kadınlar, Rukayyenin üzerine ağlayınca Ömer gelip kırbacıyla onlara vurdu. Bunun üzerine Resulallah onun elinden tutup, “Ey Ömer! Bırak ağlasınlar.” dedi. Sonra şunları söyledi: “Ağlayın, fakat Şeytanın bağırması gibi bağırmayın! Şayet bu ağlama kalpten ve gözlerden olursa Allahtandır ve rahmettir. Şayet bu elden ve dilden gelirse Şeytandan olur.” Fatıma kabrin başında Resulallahın yanına oturdu. Ağlamaya başladı. Resulallah elbisesinin ucuyla onun gözyaşlarını siliyordu. Muhammed b. Sad dedi ki: Ben bu hadisi Muhammed b. Ömere anlatınca bana şunu söyledi: “Bütün rivayetlerden bize ulaşanların doğrusu şudur: Rukayye, Resulallah Bedirdeyken vefat etti. Resulallah onun defnine şahit olmadı. Muhtemelen bu hadis, onun defnine şahit olduğu diğer kızları hakkındadır. Şayet Rukayye hakkında olursa bunun doğrusu, onun Medineye geldikten sonra kabre gittiği ve kadınların da bu sırada ağladıkları şeklinde olur.”