"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Fil vakası

Resulallah efendimizin doğmasına iki ay kadar zaman vardı. Bu sırada Fil vakası meydana geldi. İnsanların her taraftan akın akın gelip Kabeyi ziyaret etmesine engel olmak isteyen Yemen valisi Ebrehe, Bizans İmparatorunun da yardımı ile Sana da büyük bir kilise yaptırdı. İnsanların bu kiliseyi ziyaret etmelerini istedi. Araplar ise eskiden beri Kabeyi ziyaret ettiklerinden, Ebrehenin yaptırdığı kiliseye hiç itibar etmediler. Hakaret gözüyle baktılar. Hatta içlerinden biri kiliseyi kirletti. Bu hadiseye kızan Ebrehe, Kabeyi yıkmaya karar verdi ve bu maksatla büyük bir ordu hazırlayıp Mekke üzerine yürüdü. Ebrehenin ordusu Mekkeye yaklaşınca, Kureyşin mallarını yağma etmeye başlamışlar, Abdülmuttalibe ait ikiyüz deveye de el koymuşlardı. Abdülmuttalib, Ebreheye gidip develerini istedi. Ebrehe; “Ben sizin mukaddes Kabenizi yıkmaya geldim. Sen onu korumak istemiyorsun da develerini mi istiyorsun?” dedi. Abdülmuttalib; “Ben develerin sahibiyim. Kabenin elbette sahibi vardır. Onu, O korur” dedi. Ebrehe; “Bana karşı onu koruyacak yoktur!” dedi ve Abdülmuttalibe develerini verip gönderdi. Sonra Kabeye doğru ordusuna hareket emrini verdi. Ebrehenin ordusunda, önde yürütülen ve böylece zafere kavuşulacağına inanılan “Mahmud” adında bir fil vardı. Ebrehe, Kabeye yönelince, bu fil yere çöktü ve yürümez oldu. Halbuki Yemene çevrilince, koşarak gidiyordu. Böylece, Mekkeye yaklaşıp hücuma gücü yetmeyen Ebrehenin ordusu, üzerine, Allah, Ebabil yani Dağ Kırlangıcı denilen kuşlardan bir sürü gönderdi. Bu kuşların her biri, biri ağzında ikisi de ayaklarında olmak üzere nohut veya mercimek büyüklüğünde üçer taş taşıyorlardı. Bunları Ebrehenin ordusu üzerine bıraktılar. Taşlar, askerleri, başlarından itibaren dikine delip geçiyordu. Taşa hedef olan her asker, derhal ölüyordu. ayet-i kerimede de bildirildiği gibi, ordu, yenilmiş ekin yaprağı gibi oldu. Bu durumu gören Ebrehe, telaşlanarak kaçmak istedi. Fakat kaçamadı. Taşlara asıl hedef o idi. Ve ona da isabet etmişti. Kaçtıkça, etleri parça parça dökülerek öldü. Bu vaka, Kuran-ı kerimin Fil suresinde mealen şöyle bildirilmiştir:

“(Ey Resulüm! Kabeyi tahrip etmek isteyen) fil sahiplerine (fillerle teçhiz edilmiş Ebrehe ordusuna), Rabbinin nasıl muamele ettiğini görmedin mi? Onların (Kabe-i muazzamayı tahrip etmek şeklindeki) hilelerini, boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine, sürüler halinde kuşlar gönderdi. O kuşların her biri onların üzerine, çamurdan yapılmış ve ateşte pişirilmiş taş atarlardı. Nihayet Allah onları, güve yemiş ekin yaprağı gibi, yok ediverdi. (Kurtlar tarafından kemirilip, doğranan yenik ekin yaprakları haline getiriverdi.)”