"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Mehdi

Kıyamete yakın geleceği, Peygamber efendimiz tarafından haber verilen ve İslamiyeti yeryüzüne hakim kılacak olan mübarek bir zattır. Nesebi, peygamberimiz Muhammed a dayanacak ve Fatıma evladından olacaktır. İsmi Muhammed, babasının ismi Abdullahtır. Müceddid ve müctehid olacaktır. O zaman gökten inecek olan Îsa ile buluşacaktır. Eshab-ı Kehf uyanıp, Mehdi ın askeri olacaktır. (Bkz. Eshab-ı Kehf) Geleceği haber verilen Mehdi , Peygamber efendimizin kızı Fatımanın oğlu Hüseynin neslinden yani seyyid olacak, Medine-i münevverede doğacak ve Mekke-i mükerremede ortaya çıkıp, tanınacaktır. İlimde ve evliyalıkta derecesi çok yüksektir. Kendi ictihadı ile bir mezhep kuracaktır. Kuracağı mezhebin hükümlerinin Hanefi hükümlerine uygun olacağını büyük İslam alimi İmam-ı Rabbani hazretleri haber vermektedir. Bütün müslümanlar, Mehdiye tabi olacak ve yeryüzünün tamamına hakim olacaktır.

Ebu Saidi Hudrinin rivayet ettiği Hadis-i şeriflerde buyruldu ki: “Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolduktan sonra, benim Ehl-i beytimden mutlaka birisi çıkar. Dünya daha önce nasıl zulüm ve düşmanlık ile dolu ise, o, dünyayı adaletle doldurur.”

“Ümmetim, bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi, Mehdiye sığınırlar. O daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur. Uykuda olan uyandırılmaz ve bir damla bile kan dökülmez.”

İbn-i Mesuddan rivayet edilen bir hadiste de şöyle buyruldu: “Mehdi ile müjdelenmiş olun. Mehdi, Kureyş kabilesinden ve benim Ehl-i beytimden biridir. O, insanların ihtilaf içinde oldukları ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir zamanda çıkar. Mehdi, daha önce zulüm ve cevr ile dolu olan dünyayı, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli (insanlar, cinler ve melekler) razıdır. O, malı insanlar arasında adaletle dağıtır. Ümmet-i Muhammedin kalplerini zenginlik ile doldurur ve adaleti onları kuşatır. O kadar ki, bir münadiye; Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin diye nida (ilan) etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. Mehdi da ona; Hazinedara git sana versin der. O kişi, hazinedara gidip, Mehdinin gönderdiğini söyleyip, hazinedardan götürmeye gücünün yettiği kadar mal alır. Fakat daha sonra pişman olarak; “Ben, herkesten daha mı muhtacım, kimse gitmedi, ben gittim!” diyerek aldığı malı iade etmek ister, o zaman hazinedar şöyle der: Biz verdiğimizi geri almayız.Bu devir; altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan sonraki hayatta, hayır yoktur.”

Tarihte bazı cahiller, büyük zan ettikleri kimselere Mehdi demişlerdir. Mehdinin alametlerini Resulallah efendimiz bildirmiştir. İbn-i Hacer-i Mekki hazretlerinin Alamat-ül-Mehdi kitabında ve İmam-ı Süyutinin El-Bürhan kitabında, bu alametlerden, ikiyüze yakını yazılıdır. Fütuhat-ül-İslamiyye, ikinci cüz, 297. sayfasında diyor ki: “Beklenilen Mehdi, Fatımanın soyundan olacaktır. Mekkede zuhur edecektir. O zaman, müslümanlar halifesiz olacaktır. O istemediği halde, zor ile halife yapılacaktır. Zuhur edeceği zaman, yaşı ve ömrü kesin olarak bildirilmiş değildir.” Mehdi çıkacağı zaman yeryüzünde halife bulunmayacağı ve mehdiliklerini ilan edenlerin veya Mehdi diye tanıtılanların gerçek Mehdi olmadıkları buradan anlaşılmakladır.

İmam-ı Rabbani hazretleri, birinci cildin 255. mektubunda, Mehdinin, Medinedeki sapık din adamlarını öldüreceğini yazmakta ve şöyle buyurmaktadır: “İşittiğimize göre, Mehdi, hükumet sürdüğü zaman, dini yayarken ve sünnetleri ortaya çıkarırken, bidat işlemeğe alışmış olan Medinedeki alim tanınan bir kimse, bidati güzel sandığı ve ibadet olarak yaptığı için, Mehdinin emirlerine şaşarak; Bu adam, bizim dinimizi yok etti ve milletimizi öldürdü diyecektir. Mehdi, bu kimseyi öldürüp, onun güzel sandığı bidatlerin kötülüğünü insanlara bildirecektir.”

İmam-ı Rabbani , ikinci cilt 68. mektubunda da buyuruyor ki: hadiste; “Yeryüzünü küfür kaplamadıkça ve her yerde küfür ve kafirlik yayılmadıkça, Mehdi gelmez” buyruldu. Bundan anlaşılıyor ki, Mehdi çıkmadan evvel, küfür ve kafirlik her tarafa yayılacak. İslam ve müslümanlar garip olacaktır. Peygamberimiz ahır zamanda, müslümanların garip olacaklarını haber vermiştir.”

İbn-i Hacer-i Mekki Heytemi hazretleri El-Kavl-ül muhtasar fi alamet-il-Mehdi kitabında şöyle buyurdu: “Mehdi, Ehl-i beytten olacaktır. Hüseyinin neslinden gelecektir. İsmi, Resulallah efendimizin ism-i şeriflerinden yani Muhammed olacaktır. Babasının ismi de, Resulallahın mübarek babasının ismi gibi olacaktır. Mehdinin alnı geniş ve dişleri seyrektir.

Hadis-i şeriflerde buyruldu ki: “Nefsim yed-i kudretinde olan Allaha yemin ederim ki, Allah benim neslimden, dişleri aralıklı, alnı açık, yeryüzünü adaletle dolduracak, malı ve mülkü insanlara bol bol ikram edecek bir evladımı gönderecektir. Zulüm ve fıskla dolu olan dünya, o geldikten sonra adaletle dolup taşacaktır.”

“Mehdinin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek; “Bu Mehdidir. Sözünü dinleyiniz!” diyecektir.”

Allah, İslamiyeti nasıl Resulallah efendimizle başlatmışsa, Mehdi ile sona erdirecektir. Sayıları Bedir gazasında bulunan Eshab-ı kiram kadar olan bir grup insan ona biat edecek ve her zalim onun karşısında mağlub olacaktır. Zamanı son derece imrenilecek bir şekilde adaletle dolacaktır. Onun bayrakdarı, doğudan, Temimi nesline mensup bir gençtir. İnsanlar hakka dönünceye kadar, Mehdi mücadelesini sürdürecek ve fitnelerin zuhur ettiği bir zamanda gelecektir. İhsanı karşılıksız olacaktır. Îsa , namazı Mehdinin arkasında kılacaktır. Peygamber efendimiz bir hadiste; “(Hazret-i) Îsa, saçlarından sanki sular damlıyormuş gibi gökten inecektir. (Hazret-i) Mehdi ona; “Ya Îsa, geç de bize namaz kıldır” dediğinde, Îsa ; İkamet senin için getirilmiştir diyecek ve benim evlatlarımın birisinin arkasında namaz kılacaktır” buyurdu. Mehdinin sağ yanağı üzerinde yıldız gibi parlayan bir ben vardır. İnsanlar, Mehdinin etrafında toplanırlar. Zülkarneyn ve Süleyman aleyhimesselam gibi, bütün dünyaya sahip olur. İslamiyet aleyhine söylenen bir söz ona ağır gelir. Mehdi bir hakem olarak çıkacak, haçları kıracak, domuzu öldürecek, çok mal, mülk dağıtacaktır. Fakat o kadar bolluk olacak ki, kimse ihtiyaç duyup verileni almayacak. Mehdi, yeryüzünün hazinelerini çıkaracak ve küfür diyarlarını fethedecektir.

Masum insanlar katloluncaya kadar, Mehdi çıkmayacaktır. Bu katliamlara, yerde ve göktekiler tahammül edemez bir hale gelince, ortaya çıkacaktır. Mehdi gelince, insanlar onu aşk ve muhabbetle kucaklayacaklardır. O, bütün haramların helal sayıldığı, büyük bir fitneden sonra gelecektir. Hilafet, ona evinde otururken gelecek ve devrinde yeryüzünün en hayırlısı olacaktır.

O çıkmadan önce, Medinede simsiyah taşların kan gölünde kalacağı büyük bir vaka görülecektir. O zamanda bir kadının öldürülmesi, bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır.

Hazret-i Mehdinin karşısına dağlar bile çıksa, onları kolayca aşıp kendisine yol bulacaktır.

Hazret-i Mehdi çıkmadan önce, milletlerin birbiri ile olan münasebetleri (ticaret ve yolları) kesilecek, insanlar arasında fitne çoğalacaktır. Doğudan siyah bayraklı bir ordu çıkacak, hiç bir kavmin yapmadığı, eşine rastlanmadık bir savaşa giriştikten sonra, Mehdi Mekkede ortaya çıkıp görünecektir. Çeşitli memleketlerden bir çok alim, birbirlerinden habersiz olarak, Mehdiyi aramak için yola çıkacak, bu alimlerin her birine yaklaşık olarak 310 kadar insan refakat edecektir. Sonunda hepsi Mekkede buluşup, birbirlerine niçin geldiklerini soracaklar, maksatlarının aynı olduğu anlaşılınca, Mehdiyi arayıp bulacaklardır. Sonra ona; “Sen Mehdisin” dediklerinde, o kendini buna layık görmeyip kaçacak. Nihayet alimler ikna edecekler ve ona tabi olacaklardır. İnsanların kalbleri onun muhabbeti ile dolup taşacaktır.

Hazret-i Mehdi, Kudüse hicret edecektir. Onun sakalı gür ve sık, gözü de sürmeli olacaktır. Dişleri seyrek ve parlaktır. Yüzünde yıldız misali parlayan bir ben, omzunda ise Peygamber efendimizdeki nübüvvet mührü gibi bir mühür bulunacaktır. Mehdi, birçok beldede cami inşa eder ve Peygamber efendimizin bayrağıyla görünür. O bayrak dikişsiz olup siyah ve dört köşelidir. Resulallahın vefatından sonra hiç açılmayan bu bayrağı, Mehdi açacaktır. Allah ona yardım için üçbin melek vazifelendirip gönderecektir. Bunlar, Mehdiye karşı gelenin yüzüne ve arkasına vuracaktır.

Mehdi ın yaşı otuz ile kırk arasında olacaktır. Haşimi soyundan olup, hilafeti Îsaya devredecektir.

Hazret-i Mehdi havada uçmakta olan bir kuşa işaret ettiği zaman, kuş hemen yere düşecek, kuru bir ağaç diktiğinde, o anda yeşillenip, yapraklanacaktır. Onun zamanında, kurtla koyun bir arada oynayacak, yılanlar insanlara zarar vermeyecektir. İnsanlar tarlaya bir avuç tohum atacak, yediyüz avuç mahsul kaldıracak, yerden bereket fışkıracaktır. Riya, riba zina, içki ortadan kalkacaktır. Ömürler uzayacak ve emanetler zayi olmayacaktır. Kötüler helak olacak, Resulallaha buğzeden kimse kalmayacaktır. Mehdi bütün bidatleri ortadan kaldırıp, sünnet-i seniyyeyi ihya edecektir.

Gökte ve yerde bulunan mahlukatın hepsi ondan razı olacak, adaleti alemi tutacak ve Peygamber efendimizin yüce sünneti ile muamele edecektir. Onun devrinde ümmetin iyileri ve kötüleri, o zamana kadar görülmemiş pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Hatta çok yağmur yağacak, bir damlası bile boşa gitmeyecek, az bir tohum ile yerden bereket fışkıracak ve çok mahsul alınacaktır.

Hazret-i Mehdinin alametlerinden biri de, Deccalin onun zamanında ortaya çıkmasıdır. hadiste; “On büyük alamet görülmeyince kıyamet kopmaz; Duhan, Deccal, Dabbet-ül-erd, güneşin batıdan doğması, Îsanın gökten inmesi, Yecüc ve Mecücün çıkması, doğuda, batıda ve Arabistanda yer batması. Bunlardan sonra Yemenden bir ateş çıkıp, halkı bir araya getirecektir” buyruldu.

Ali Muttaki el-Hindi hazretleri de; Mehdi-yi ahır zaman adlı kıymetli eserinde, ahır zamanda Mehdi ın geleceğini uzun olarak anlatmaktadır. Bu kitapta, Mehdi ın bir çok alametleri yazılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- Kıyamet kopmadan önce, Mehdi muhakkak gelecektir. Ebu Said-el-Hudriden rivayet edilen hadiste buyruldu ki: “Benim ümmetimden Mehdi gelecektir. Ömrü uzasa da kısalsa da, altı, yedi, sekiz veya dokuz yıl saltanat sürecektir. Daha önce zulümle dolu olan dünyayı, adaletle dolduracaktır…”

2- Mehdi , yeryüzünün zulüm ve fitnelerle dolu olduğu bir zamanda gelip, dünyayı adaletle dolduracaktır. hadiste buyruldu ki: “ahır zamanda, ümmetimin başına sultanlardan şiddetli belalar gelir. Öyle ki, yerler müslümanlara dar gelir. O zaman Allah, daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduran, benim soyumdan birisini gönderecektir. O zaman gökyüzü yağmur damlasını esirgemeyecek, yer de bereketlenecektir. O, dünyada altı, yedi, sekiz veya dokuz yıl hüküm sürecektir.”

3- Mehdinin ismi Muhammed ve Fatıma evladından olacaktır. hadiste de buyruldu ki: “Mehdinin adı Muhammeddir. Mehdi benim neslimdendir ve Fatımanın evladındandır.”

4- Mehdinin fiziki özellikleri hakkında, hadiste; “Mehdi benim evladımdandır. Yüzü nurlu, alnı açıktır. Burnunun üst tarafı yüksekçedir. Yeryüzünü adalet ve doğrulukla doldurur. Nitekim ondan önce dünya zulüm ve cefa ile dolu olur…” buyruldu.

5- Mehdi gelmeden önce, fitne fesad çok olacaktır. Hakem bin Uyeyneden rivayet edilir: O dedi ki: Ben Seyyid Muhammed bin Aliye dedim ki: “İşittiğimize göre sizden (Peygamberimizin soyundan) bir zat çıkıp, bu ümmet arasında adalet yapacak.” O dedi ki: “Biz de insanların umduğunu ummaktayız ve ümid ediyoruz ki, dünyada bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, ta ki bu ümmetin umduğu olsun. Ancak, ondan önce fitneler görülecektir. Bu fitnelerin içinde en şerlisi; bir kişinin mümin olarak akşama ermesi, ama sabah kafir olarak kalkması, mümin olarak sabahlayıp, kafir olarak akşama ulaşmasıdır.”

6- O zaman açıkça Allahı inkar eden kişiler çok olacaktır. hadiste buyruldu ki: “Açıkça Allah inkar edilmedikçe, Mehdiye biat edilmez.”

7- Mehdi çıkacağı zaman, sünnetler unutulup bidatler yaygınlaşmış olacaktır.

hadiste; “Kıyamete yakın müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bidatlerin yaygınlaşması, emr-i bil-maruf ve nehy-i anil-münkerin terkedilmesi gibi sebeplerle zayıfladığı zaman, benim evladımdan Muhammed bin Abdullahla (Mehdi), Cenabı-ı Hak, sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketiyle, müminlerin kalbi ferahlar. Acem ve Arab milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir. Bu durum bir müddet devam ettikten sonra, o vefat eder” buyruldu.

8- Mehdi, Îsa la buluşacak, Îsa onun arkasında namaz kılacaktır.

hadiste buyruldu ki: “Mehdi, bu ümmettendir ve Îsaya imam olacaktır.” Kendisinde bu alametlerin hiç biri bulunmadığı halde, tarihte değişik zamanlarda Mehdi olduğunu iddia eden birçok kimseler, çeşitli maksatlarla ortaya çıkmıştır. Bunlar bazı cahilleri etraflarında toplamışlarsa da, İslam alimleri ve salih müslümanlar tarafından bunlara lüzumlu cevaplar verilmiş, fitneleri önlenmiş ve isimleri unutulmuştur. Geleceği bildirilen Mehdinin alametleri meydandadır ve bunlar açıkça bildirilmiştir. Bu ölçülere göre ve alametleri belli iken hiç alakası bulunmayan çeşitli kimseleri Mehdi sanmak ve Mehdi demek, doğru yoldan ayrılmak olur.

İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubatının ikinci cildi, altmışyedinci mektubunda şöyle buyurdu: “Hindistanda birisi, Mehdi olduğunu iddia etmişti. Bir çok cahiller de, ona inanmıştı. Bunlara göre, Mehdi gelmiş ve ölmüş, mezarı da Fere şehrinde imiş. Meşhur, hatta manası tevatür derecesine varmış birçok Hadis-i şerifler böylelerinin bu itikad ve sözlerini yalanlamaktadır. (Bazı cahiller, tasavvuf kitaplarından tercüme ederek söyleyen ve yazan kimselere Mehdi diyor. Bunları, kendisi yazıyor sanıyorlar.) Halbuki bir çok Hadis-i şeriflerde buyruldu ki: “Mehdinin başı hizasında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek; Bu Mehdidir, sözünü dinleyiniz! diyecektir.”

“İsmini duyduğunuz kimselerden, yeryüzüne dört kişi malik oldu. İkisi mümin, ikisi de kafir idi. Mümin olan iki kişi, Zülkarneyn ile Süleyman (aleyhimesselam) idi. Kafir olan ikisi de, Nemrut ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evladımdan biri, yani Mehdi de malik olacaktır.”

“Kıyamet kopmadan önce, Allah, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi, benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur ve dünyayı adaletle doldurur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adalet ile dolar.”

“Eshab-ı kehf, (hazret-i) Mehdinin yardımcıları olacaktır ve Îsa bunun zamanında gökten inecektir, Îsa , Deccal ile harb ederken, (hazret-i) Mehdi, onunla (Îsa ile) beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesapların tersine olarak, Ramazan-ı şerifin ondördüncü günü güneş tutulacaktır ve birinci gecesinde ay tutulacaktır.”