"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Firavunun rüyası ve İsrailoğullarından doğan erkek çocuklarının öldürülmesi

Büyük alimlerden nakledilerek bildirildiğine göre, bu kurtuluş zamanı yaklaştığında, Firavun bir gece rüyasında; Beytül-Mukaddesten çıkan bir ateşin Mısırın evlerini kaplayıp kül ettiğini, kıptileri yakıp, İsrailoğullarına dokunmadığını gördü. Korkuyla uyanan Firavun, telaşla hemen kahinleri, sihirbazları, rüya tabircilerini ve müneccimleri çağırdı. Rüyasının tabirini istedi. Onlar rüyayı şöyle tabir ettiler: “Yakında İsrailoğulları içinde bir çocuk dünyaya gelir; mülkü, saltanatı elinizden alır. Sizi ve milletinizi yurdunuzdan çıkarır, dininizi değiştirir. Onun doğacağı zaman çok yakındır.” Bu, Firavun için en acı ve hiç tahammül edilmez bir söz ve mutlaka yok edilmesi icabeden bir tehlike idi. Bunu duyar duymaz, kin ve nefret dolu bir şekilde, kendine yakışan en çirkin kararı verdi. Merhamet hislerinden tamamen mahrum olduğu için, saltanatına son verecek olan çocuğu ortadan kaldırmak istedi. Bu çocuğun hangi aileden doğacağını bilemediğinden, İsrailoğulları içinde doğacak bütün erkek çocukların derhal öldürülmesini emretti. Memleketindeki ebelerin hepsini toplayıp, onlara; “İsrailoğullarından doğum esnasında kız çocukları dışında elinize düşen her oğlanı öldürün” dedi ve başlarına amirler tayin edip, emrin yerine gelmesini temin etti.

Zaten İsrailoğulları da büyüklerinden duyarak, içlerinden bir zatın yetişeceğini, kendilerini Firavun ve kıptilerin zulmünden kurtaracağını, yine bu zatın, onları, dedelerinin asıl memleketi olan Kenan diyarına götüreceğini biliyorlardı. Bu zatın yetişip meydana çıkmasını ümid ediyorlar, bunun bir an evvel gerçekleşmesini bekliyorlar, yapılan bütün zulüm ve eziyetlere, bu ümidle sabrediyorlardı.

İmam-ı Mücahid buyurdu ki: “Bize gelen habere göre, Firavun; kamıştan, keskin bıçak gibi ameliyat aletleri yapılmasını emretti. İsrailoğullarının hamile kadınları zorla yatırılıp bu aletlerle karınları yarılır ve çocukları ayakları arasına düşüverirdi. Bu büyük azab doğum zamanı gelenlere yapılır ve oğlan çocukları o anda öldürülürdü. Hamile kadınlara, doğum yapıncaya kadar çok büyük azab ve eziyet edilirdi. İsrailoğullarının çocukları bu şekilde katledildiği gibi, yetişkin erkeklerden bu hale dayanamayıp, karşı çıkanlar da öldürülüyordu.”

Bunun üzerine, kıptilerin reisi, Firavuna müracaat edip; “Sen İsrailoğullarının çocuklarını öldürüyorsun. Bu arada yetişkinler de öldürülüyor. Böyle giderse bizim işimiz gayet zor olacak. Zor ve meşakkatli işler bize kalacak” diyerek endişelerini bildirdiler.

Firavun, İsrailoğullarına merhamet ettiği için değil, kendi kavmi olan kıptilerin ısrarlarının fazlalığı sebebiyle biraz yumuşar gibi göründü. İstemeye istemeye, İsrailoğullarından doğacak olan erkek çocukların bir sene öldürülüp, ikinci sene öldürülmemesini emretti. Böylece birer sene arayla, doğacak bütün erkek çocuklar öldürülecekti.

Firavunın bu korkunç işe teşebbüs etmesinin sebebi, bir başka rivayete göre şöyledir: “İsrailoğulları, İbrahim ın soyundan gelecek bir kurtarıcının, kendilerini bu sıkıntıdan kurtaracağına inanıyorlardı. Bu hususu aralarında konuşuyor, Firavun ve ordusunun bu kurtarıcının elinde helak olacağını söylüyorlardı. Kıptilerden biri bu durumu öğrenerek Firavuna ulaştırdı. Firavun, adamları ile görüştükten sonra bu korkunç emri vermişti.”