"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Salih ve peygamberliği

Semud kavmi, küfür ve fesad üzerinde iken, Salih dünyayı teşrif etti. Salih , Semudun orta halli bir ailesine mensup idi. Fakat neseb (soy) itibariyle kavminin en şereflisi idi. Babası Ubeyd (başka bir rivayette Kanuh) muhterem bir zat idi. Bir gün puthane önünden geçerken kendinde tuhaf bir hal hissetti. Evine gelip uyuduğu zaman, gaipten bazı sesler duydu. “Hak geldi batıl yıkıldı, Allahın kulu ve peygamberi Salih dünyaya gelecektir Allah onunla insanlara kurtuluş yolunu bildirir” dendi. Ubeyd bundan korktu. Başına bazı şeyler geleceğini anladı. Başka bir gün puthane önünden geçerken putlardan sesler gelip; “Senin nesebinde Allahın dünyaya getirip peygamberlik vereceği bir zat var” dendi ve o anda alnındaki nur ile bütün yeryüzü aydınlanarak kuvvetli bir rüzgar esti. Bütün putlar yüz üstü düşüp, büyük putun başındaki taç yuvarlandı. Bu hadise üzerine Ubeyd, kavminin kendisine zarar vermesinden korkup kaçmaya başladı. O esnada bir melek kendisini tutup süratle uzaklaştırdı ve ağaçları bol bir vadiye getirdi. Uzun zaman orada kaldı. Bir gün hanımı da oraya getirildi ve bir müddet beraberce yaşadılar. Ubeydin vefatından sonra hamile olan hanımı, yine melek vasıtasıyla eski evine götürüldü.

Salih Muharrem ayının bir Cuma gecesinde dünyayı teşrif edince, kara, deniz ve sahralarda ilahi bir ses onun doğumunu müjdeledi. Doğum gecesinde, rahmet melekleri yeryüzüne indi. Ağaçlar ve hayvanlar, Salihin doğumu sebebiyle Allaha şükür secdesi ettiler. Semudun putları da yüzüstü devrildiler. Puthaneye bakan Darit bin Amr derhal gidip hadiseyi haber verdi. Reisleri Cenda ve ileri gelenler kalkıp puthaneye gittiler. Putlarının ne hale geldiğini görünce daha da şaşırdılar. Hep birlikte büyük putu kaldırarak başına tacını yeniden koydular. Cenda, puta saygı ile yaklaşarak; “Bu hal nedir?” dedi. O esnada melun şeytan putun içine girip; “Ey Semud kavmi! Şu an sizi Hudun dinine davet edecek birisi doğdu. Fakat ondan dolayı size bir zarar yoktur” dedi. Bunun üzerine Semud kavmi ileri gelenleri dağılıp gittiler.

Semudlular büyük bir bayram gecesinde eğlenirken bütün ağaçlar Allahın izniyle dile gelerek; “Ey Semud kavmi! Niçin ibret alan kimseler değilsiniz. Allah size senede iki defa ağaçlarınızda meyveler veriyor. Siz ise; hala çeşit çeşit ve bol bol nimetler gönderen Allaha değil de putlarınıza ibadet ediyorsunuz” dedi. Bunu duyan Semud kavmi öfkelendi ve bu hal içinde meyve ağaçlarını kestiler. Ancak bu defa ehli hayvanlar dile gelerek aynı sözleri söylediler. Semudlular hayvanları da kesmeye başladılar. Sonra dağlardan vahşi hayvanlar dile gelip seslendiler; “Ey Semudlular! Size yazıklar olsun. Niçin ağaçları kesiyor, neden o hayvanları öldürüyorsunuz? Onlar doğru söylediler” deyince, Semudlular silahlarına sarılıp vahşi hayvanların peşine düştüler. Hayvanlar hem kaçıyor hem de; “Bizim ilahımız ve mevlamız sonsuz kuvvet ve kudret sahibi Allahdır. Ya Rabbi! Semud kavmi senin verdiğin bol nimetlere şükretmediler. Nimetleri vereni inkar edip senden başka kendi elleriyle yaptıkları putlara taptılar. Yeryüzüne zulüm ve fesadı yaydılar. Ya Rabbi! Sen mutlak adalet sahibisin. Hakimsin. Sen yeryüzünü kulun ve peygamberin Salih ile ıslah eyle. Ya Rabbi! Onunla fesadı kaldır” diye seslendiler. Semud kavminin insanları bu sözleri işitince; “Bunlar putlarımıza karşı geliyorlar” diye söylendiler.