"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Peygamberlerin bildirdikleri arasında farklılıklar

“Bütün peygamberlerin dinlerinin aslı, temeli birdir. Başka başka değildir. Hep aynı şeyi söylemişlerdir. Allahın zatı ve sıfatları için, haşr (mezardan kalkınca, arasat meydanında toplanmak) ve neşr (hesabdan sonra Cennete ve Cehenneme gitmek, dağılmak) için ve peygamberler için ve melek gönderilmesi için ve melekle kitaplar gönderilmesi için, Cennetin sonsuz nimetleri ve Cehennemin sonsuz azabları için söyledikleri hep aynıdır. Sözleri birbirine uygundur. Helal, haram ve ibadetler için olan sözleri, yani füruata ait sözleri ise, başka başkadır, birbirine uymaz.

Allah, bir vakit, o vaktin insanları için, zamanlarına ve hallerine uygun emirleri, bir ülülazm peygambere göndermiş ve o insanların, buna uymalarını emir buyurmuştur. Birçok sebepler, faydalar için, Allah, ahkam-ı şeriyyede değişiklikler yapmaktadır. Yani, önceki emirleri, sonradan nesh etmiş, değiştirmiştir.

Bütün peygamberlerin, söz birliği ile söylediği hiç değişmiyen sözlerden biri; Allahtan başka, bir şeye ibadet etmemek ve Ona ortak koşmamaktır. Mahluklardan bazısını, başkalarına rab, mabud yapmamaktır. Bu sözü, yalnız peygamberler söylemiştir. Onların yolunda gidenlerden başka, hiç kimse bu devletle şereflenmemiş, peygamberlerden başkaları, böyle söz söylememiştir. Peygamberlere inanmayanlardan bir kısmı, Allahın bir olduğunu söylemişse de, bunlar, ya müslümanlardan işiterek söylemiş veya; “Varlığı lazım olan, birdir” demişlerdir. “İbadet olunacak, yalnız Odur” dememişlerdir. Halbuki müslümanlar; “Hem varlığı lazım olan, hem de ibadet olunmağa hakkı olan birdir” demektedirler. “La ilahe illallah” demek; “İbadet olunacak, Allahtan başka hiç bir şey yoktur. İbadet ancak Ona yapılır” demektir.

Bu peygamberlerin birlikte söyledikleri ikinci söz; kendilerini, herkes gibi insan bilip; “Yalnız Hak tealaya ibadet olunur” demeleri ve herkesi, yalnız Ona ibadet etmeye çağırmalarıdır. “Hak teala, hiç bir şeyle birleşmemiştir. Hiçbir maddede yerleşmemiştir” derler. Peygamberlere inanmayanlar ise, böyle söylememiş, hatta, başta bulunanlar, kendilerine, taptırmak istemiş; “Hak teala bize hulul etti, bizdedir” demişlerdir. Böylece, kendilerine ibadet olunmak lazım geldiğini, ilah olduklarını söylemekten sıkılmamışlardır. Kendileri, kulluk vazifelerinden çekilerek, her türlü çirkin, kötü şeyleri yapmışlardır. İlahlık iddiasıyla kendilerinin sorumsuz olduklarını, her şeye tecavüz edebileceklerini, kendilerine hiç bir şeyin yasak olmayacağını sanmışlardır. Her sözlerinin doğru olduğunu, hiç yanılmayacaklarını her istediklerini yapabileceklerini sanarak aldanmışlar, insanları da aldatmışlardır.

Peygamberlerin sözbirligi ile bildirdikleri şeylerden biri de; kendilerine melek geldiğini söylemeleridir. Peygamberlere inanmayanlardan hiç biri, bu devlete kavuşamamıştır. Melekler, muhakkak masumdur. Yani vazifelerini elbette doğru yapar. Hiç yanılmazlar, kötü ve pis değildirler. Vahyi, değiştirmeden, unutmadan getirirler. Allahın kelamını taşırlar.

Peygamberlerin her sözü, Hak tealadandır. Her getirdikleri emir, haber, hep Hak tealadandır. İctihad ettikleri her söz de, vahy ile sağlamlaştırılmıştır. İctihadlarında ufak şaşırma olsa, Hak teala, hemen vahy göndererek düzeltir. Halbuki, peygamberlere inanmayıp, kendilerini ilah, tanrı tanıtan kimseler; “Sizi biz yarattık, biz kurtardık” deyip kendilerine taptıran imansızların her sözü kendilerindendir.

Son peygamber, Muhammed dır. Muhammed , “Hatem-ül-enbiya”dır. Yani ondan sonra hiç peygamber gelmeyecektir. Mübarek ruhu, her peygamberden önce yaratıldı. Peygamberlik makamı, en önce Ona verildi. Peygamberlik, Onun dünyayı teşrif etmesi ile tamamlandı. Îsa , kıyamete doğru, Mehdi zamanında gökten Şama inecek ise de, yeryüzüne, Muhammed ın dinini yayacak ve Onun ümmetinden olacaktır.