1- Yırtıcı hayvanlar ile konuşurdu. Bu mucizesinin sebebi şöyledir: adem , evladından bir kabileye uğrayıp, onlarla görüşmüştü. Bu kabile, kendilerine dağda yaşayan vahşi hayvanların musallat olduğunu bildirip şikayet etmişlerdi. adem o civarda bulunan yırtıcı hayvanları çağırdı. Hepsi toplandı. Bu vahşi hayvanları, “Evladıma niçin eza ediyorsunuz” diyerek azarladı. Toplanan vahşi hayvanlar dile gelip, konuşmaya başlayıp dediler ki: “Bunlar arasında gıybet, nemime, koğuculuk, söz taşımak gibi kötü huylar yayıldığı için biz onlara eza ediyoruz, sıkıntı veriyoruz.” adem onlara iyi geçinmelerini, birbirleriyle çekişmemelerini emretti. O kabile de gıybet, dedikodu gibi kötü huyları terkedip iyi geçindiler. Bundan sonra hayvanlar onlara zarar vermedi.
2- adem uzak bir yere gitmek isteyince mesafeler kısalır ve oraya kısa zamanda ulaşırdı. adem Havva ile Cennetten yeryüzüne indirildiğinde kendisi Hindistanda Seylan (Serendip) adasına, Havva da Ciddeye indirilmişti. Aralarındaki mesafeler çok uzaktı.
adem yasak edilen ağaçtan yemesi sebebiyle Cennetten çıkarıldığı için, hem de Havvadan ayrı kalmanın acısıyla tevbe edip ikiyüz sene ağladı. Allahtan af diledi. Havva ise daha çok ağlıyordu. adem , tevbe edip tevbesi kabul olduktan sonra, Havva ile buluşmak için Allaha dua etti. Allah duasını kabul edip, ona uzun mesafeleri kısa zamanda alma mucizesini verdi. Böylece uzaklıklar yakın kılındı. Kısa zamanda Hindistandan Mekkeye vardı ve Arafat ovasında Havva ile buluştu. Kavuştukları bu ovaya orada buluşmalarından dolayı Arafat denilmiştir.
3- adem , dağ ve taşlara elini vurunca halis su çıkardı. Bu mucizenin zuhur etmesinin sebebi şöyle idi. Allahadem a Kabeyi yapmayı emretti. adem Kabe-i muazzamayı yaptıktan sonra, Hindistana gidip orada dünya işlerinden ziraat, ticaret yapıp, evlatlarını yetiştirmekle meşgul oldu. Peygamber olduğu bildirilince Allahın emirlerini insanlara tebliğ etti. Bu sıralarda evladı ve torunları bin kişiye ulaştı. Bunlar birbirleriyle gayet iyi geçiniyorlar ve Mesud bir hayat yaşıyorlardı. adem ın evladından Kabil, Habili şehid edince, aralarında bir karışıklık çıktı. Kabil oradan kaçıp gitti. Aradan kırk sene geçmişti. Kabilin evlatları haramlara dalıp, kötü işlerle meşgul oluyordu. Allahadem a Kabilin evlatlarını dine davet etmesini emretti. adem onları dine davet edince mucize istediler. Bunun üzerine adem mübarek elini büyük bir kayaya dokundurdu. Dokunur dokunmaz, kayadan birden bire halis bir su fışkırmaya başladı. Bu mucize üzerine çoğu iman etti. Sonra o suyun çevresinde ziraat ve sanatla meşgul oldular.
4- adem her ne vakit arzu ederse ağaçları bir işaret ile yerlerinden kaldırır ve bir işaretle de yerlerine getirirdi. Bu mucizesi şöyle vuku bulmuştur: adem Kabil evladından ateşe tapan bir kabileye uğradı. Bu kabileye ateşe tapmaktan vazgeçip Allaha iman etmelerini söyledi. Bu daveti üzerine bir ağaç göstererek; “Şu ağaç yerinden kalkıp başka bir yere yerleşsin” dediler. adem böyle bir mucizenin hasıl olması için Allaha dua etti. Allahadem ın duasını kabul buyurdu. Allah kendi isimlerini (esmasını) söylemesini ve ağaca işaret etmesini emir buyurdu. adem eliyle gösterilen ağaca işaret etti. Ağaç yerinden kalkıp başka bir yere yerleşti.
5- adem kendisinden mucize istenildiği bir vakitte avucuna taşları aldı. Bu taşların Allahın ismini zikir ve tesbih ettikleri işitildi. Bu mucizeyi görenlerden pek çok kimse iman etti.
6- adem tohum yetiştirmeye müsait olmayan ham tarlaya tohum ektiğinde mucizesiyle tohum bir gün içinde yeşerip olgunlaşırdı.
7- adem bir gün çocuklarını yemeğe davet etmişti. Havva yemek hazırlamakla meşgul iken adem , evlatlarının yanında mübarek elini ateşe sokup uzun müddet ateşin içinde tuttu. Mucize olarak ateş elini yakmadı.
8- adem ın evlatlarından Kabil, Habili öldürüp kaçtığında adem onu aramaya çıktığında, bir mucize olarak bazı taşlar da adem ile birlikte hareket ederdi.