Mezarı [bir tarlaya] süren biri, işte onu bir bet haperas yapar. Ne ölçüde [bir bet haperas] yapar? Yüz arşınlık bir karık uzunluğu için, dört seahın [büyüyebileceği] bir alan. Haham Yose şöyle diyor: beş [seah]lık bir alan. Fakat yukarı veya aşağı doğru bir eğimdeyken: sabanın dizine bir çeyrek [bir kav] fiğ tohumu koyar ve [son] üç fiğin yan yana büyüdüğü alan bir bet peras olur. Haham Yose şöyle diyor: [bir bet haperas yalnızca] aşağı doğru giden bir sabanla yapılır, yukarı doğru değil.
Eğer bir kişi saban sürerken bir kayaya veya çite çarparsa veya saban demirini sallarsa, o noktaya kadar sadece bir bahis peras yapar. Haham Elazar der ki: bir bahis peras başka bir bahis peras oluşturabilir. Haham Joshua der ki: bazen yapabilir, ancak bazen yapamaz. Nasıl yani? Eğer yarım karık uzunluğu kadar saban sürerse ve sonra geri dönüp [daha fazla] bir yarım daha sürerse veya benzer şekilde [eğer] yana doğru sürerse, bir bahis peras yapar. Eğer tam bir karık uzunluğu kadar saban sürerse ve sonra geri dönüp o noktadan öteye saban sürerse, bunu bir bahis peras yapmaz.
Bir kimse kemik dolu bir çukurdan veya kemik yığınından, Veya içinde bir mezar kaybolmuş bir tarladan, Veya sonradan bir mezar bulunmuş bir tarladan sürerse, Veya kendisine ait olmayan bir tarladan sürerse, Veya Yahudi olmayan biri sürerse, bet peras yapmaz. Çünkü bet peras kuralı [hatta] Samiriler için bile geçerli değildir.
[Temiz bir tarlanın üstünde] bir bet peras varsa, eğer yağmur bet perastan temiz tarlaya toprak yıkamışsa, hatta bu toprak kırmızımsı olsa ve [diğer toprak] onu beyaza çevirmiş olsa veya bu toprak beyaz olsa ve [diğer toprak] onu kırmızıya çevirmiş olsa bile, bu onu bet peras yapmaz.
[Bir mezarın kaybolduğu ve üzerine üst katı olan bir evin inşa edildiği bir alanla ilgili olarak]: Eğer üst odanın girişi evin girişinin hemen üzerindeyse, üst kat temiz kalır; Fakat değilse, üst kat kirli olur. [Bir bet perastan gelen toprak veya sebzelerle birlikte gelen yabancı bir ülkeden gelen toprakla ilgili olarak], toprağın parçaları bir araya gelerek [eğer bir kısım oluşturuyorlarsa kirliliği iletirler], Haham Eliezerin sözleri ; Fakat bilgeler derler ki: Bir kısım bir torba mührü büyüklüğünde olmalıdır. Haham Judah der ki: Bir keresinde başkahinlerin oğullarına denizaşırı ülkelerden mektuplar geldi ve üzerlerinde yaklaşık bir seah veya iki seah [kir] mühür vardı, fakat bilgeler kirlilik nedeniyle ilgilenmediler.