"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
İslam Tarihi - İbnül Esir
Mesnevi Şerif - Mevlana
Peygamberler Tarihi
Tabakat - İbn Sad
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Müslim 4553

4553- Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe de rivayet etti.

Dedi ki: Bize Vcki Hişamdan, o da Katadeden, o da Enesden naklen rivayet etti ki, Peygamber şarap için ayak kapları ve hurma dalları ile 40 değnek (hadd) vururmuş…

Bundan sonra ravi yukarıdakilerin hadisi gibi rivayette bulunmuş yalnız «verimli yerlerle köylere» cümlesini anmamıştır.

Bu hadisi Buhari, Ebu Davud, Tirmizi ve İbn Mace «Hudud» bahsinde muhtelif ravilerden tahric etmişlerdir.

Bu babtaki hadislerin mecmuundan anlaşılıyor ki, şarap içen kimsenin cezası Peygamber ve Ebu Bekir devirlerinde kırk kadar sopa imiş. Buna Ömer zamanında da bir müddet devam edilmiş. Fakat fütuhat genişleyip Şam ve Irak gibi zengin beldeler müslümanların eline geçince halk su boylarına, mahsuldar topraklara yerleşmiş, bağ ve bahçeler çoğalmış; şarap içenlerin sayısı da artmış. Bunun üzerine Ömer onları ellişer sopa vurmak sureti ile cezalandırmağa başlamış. Bunun da tesiri görülmeyince dayak adedini altmışa, nihayet seksene çıkarmış. Buhari şarihi Ayni: «Eğer Ömer bu zamana yetişse idi onlara bunun kat kat fazlasını vururdu!» diyor!

Hazret-i Abdurrahmanın içki cezasının şeri haddlerin en hafifi gibi verilmesini istemesi, bu hususta henüz tekarrur etmiş bir dayak sayısı bulunmadığındandır. Ömer bu hususta ashab-ı kiramla istişare etmiş: Abdurrahman b. Avf bu cezanın hududi şeriyyenin en hafifi gibi olmasını teklif etmiştir. Kuran-ı Kerimde bildirilen şeri cezalar: Hırsızın eli kesilmesi, zina eden (gayri muhsan) bir kimseye yüz değnek vurulması, zina iftirasında bulunanlara seksen değnek vurulmasıdır. Bunların içinde en hafifi seksen değnek vurmaktır.

Bu makamda Ali da fikrini beyan etmiş ve; «Bir kimse şarap içerse sarhoş olur; sarhoşladı mı saçmalar; saçmaladı mı iftira eder. Müfterinin cezası ise 80 değnektir.» demiştir. Böylece içki cezasının 80 değnek olacağı hususunda Ömer zamanında saha-be-i kiram icma etmişlerdir.

Tabiin ile cumhur-u fukaha da aynı yoldan yürümüşlerdir. Gerçi bu hususta bazı muhaliiler bulunmuşsa da cumhurun karşısında bunların görüşü şazz bir fikir gibi kalmıştır. İbn Mesud bu babda Peygamberin:

«Bir şeyi müslümanlar iyi görürse o Allah ındinde de iyidir.» hadisini hatırlatmıştır. Bir de Resulallah:

«Benim sünnetime ve benden sonra hulefayı raşidinin sünnetine sanlın!» buyurmuştur.