Görüm Vadisi’yle ilgili bildiri:
Gürültü patırtı içinde eğlenen kent halkı,
Ne oldu size, neden hepiniz damlara çıktınız?
Ölenleriniz ne kılıçtan geçirildi,
Ne de savaşta öldü.
Önderleriniz hep birlikte kaçtılar,
Yaylarını kullanmadan tutsak alındılar.
Uzağa kaçtığınız halde ele geçenlerin hepsi tutsak edildi.
Bunun için dedim ki,
“Beni yalnız bırakın, acı acı ağlayayım.
Halkımın uğradığı yıkımdan ötürü
Beni avutmaya kalkmayın.”
Çünkü Rab’bin, Her Şeye Egemen RAB’bin
Görüm Vadisi’nde kargaşa, bozgun
Ve dehşet saçacağı gün,
Duvarların yıkılacağı,
Dağlara feryat edileceği gün geliyor.
Elamlılar ok kılıflarını sırtlanıp savaş arabalarıyla,
Atlılarıyla geldiler.
Kîr halkı kalkanlarını açtı.
Verimli vadileriniz savaş arabalarıyla doldu,
Atlılar kent kapılarının karşısına dizildi.
RAB’bin Yahuda’yı savunmasız bıraktığı gün
Orman Sarayı’ndaki silahlara güvendiniz.
Davut Kenti’nin duvarlarında
Çok sayıda gedik olduğunu gördünüz,
Aşağı Havuz’da su depoladınız,
Yeruşalim’deki evleri saydınız,
Surları onarmak için evleri yıktınız.
Eski Havuz’un suları için
İki surun arasında bir depo yaptınız.
Ama bunu çok önceden tasarlayıp
Gerçekleştirmiş olan Tanrı’ya güvenmediniz,
O’nu umursamadınız.
Rab, Her Şeye Egemen RAB
O gün sizi ağlayıp yas tutmaya,
Saçlarınızı kesip çul kuşanmaya çağırdı.
Oysa siz keyif çatıp eğlendiniz,
“Yiyelim içelim, nasıl olsa yarın öleceğiz” diyerek
Sığır, koyun kestiniz,
Et yiyip şarap içtiniz.