Elkana RAB’be yıllık kurbanını ve adağını sunmak üzere ev halkıyla birlikte Şilo’ya gitti. Ama Hanna gitmedi. Kocasına, “Çocuk sütten kesildikten sonra onu RAB’bin hizmetinde bulunmak üzere götüreceğim. Yaşamı boyunca orada kalacak” dedi.
Kocası Elkana, “Nasıl istersen öyle yap” diye karşılık verdi, “Çocuk sütten kesilinceye dek burada kal. RAB sözünü yerine getirsin.” Böylece Hanna oğlu sütten kesilinceye dek evde kalıp onu emzirdi.
Küçük çocuk sütten kesildikten sonra Hanna üç yaşında bir boğa, bir efa un ve bir tulum şarap alarak onu kendisiyle birlikte RAB’bin Şilo’daki tapınağına götürdü. Boğayı kestikten sonra çocuğu Eli’ye getirdiler. Hanna, “Ey efendim, yaşamın hakkı için derim ki, burada yanında durup RAB’be yakaran kadınım ben” dedi, “Bu çocuk için yakarmıştım; RAB dileğimi yerine getirdi. Ben de onu RAB’be adıyorum. Yaşamı boyunca RAB’be adanmış kalacaktır.” Sonra orada RAB’be tapındılar.