Ya RAB, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,
Yaptığın harikaların hepsini anlatacağım.
Sende sevinç bulacak, coşacağım,
Adını ilahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi!
Düşmanlarım geri çekilirken,
Sendeleyip ölüyorlar senin önünde.
Çünkü hakkımı, davamı sen savundun,
Adil yargıç olarak tahta oturdun.
Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin,
Sonsuza dek adlarını sildin.
Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek,
Kökünden söktün kentlerini,
Anıları bile silinip gitti.
Oysa RAB sonsuza dek egemenlik sürer,
Yargı için kurmuştur tahtını;
O yönetir doğrulukla dünyayı,
O yargılar adaletle halkları.
RAB ezilenler için bir sığınak,
Sıkıntılı günlerde bir kaledir.
Seni tanıyanlar sana güvenir,
Çünkü sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB.
Siyon’da oturan RAB’bi ilahilerle övün!
Yaptıklarını halklar arasında duyurun!
Çünkü dökülen kanın hesabını soran anımsar,
Ezilenlerin feryadını unutmaz.
Acı bana, ya RAB!
Ey beni ölümün eşiğinden kurtaran,
Benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak!
Öyle ki, övgüye değer işlerini anlatayım,
Siyon Kenti’nin kapılarında
Sağladığın kurtuluşla sevineyim.
Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü,
Ayakları gizledikleri ağa takıldı.
Adil yargılarıyla RAB kendini gösterdi,
Kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. Higayon sela
Kötüler ölüler diyarına gidecek,
Tanrı’yı unutan bütün uluslar…
Ama yoksul büsbütün unutulmayacak,
Mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak.
Kalk, ya RAB! İnsan galip çıkmasın,
Huzurunda yargılansın uluslar!
Onlara dehşet saç, ya RAB!
Sadece insan olduklarını bilsin uluslar. Sela