7434 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz mescidde bulunduğumuz sırada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim yanımıza çıktı da:
— “Haydin Yahûdîler’in yurduna yürüyün!” buyurdu.
Bizler O’nun beraberinde yola çıktık, nihayet Yahûdîler’in, içinde âlimlerinin Tevrat okudukları Beytu’l-Mıdrâs’a vardık. Peygamber ayakta dikilip onlara nida ederek:
— “Ey Yahudi topluluğu! İslâm Dîni’ne girin ki, selâmette olunuz!” buyurdu.
Bunun üzerine Yahudiler:
— Sen elçiliğini teblîğ ettin yâ Eba’l-Kaasım! dediler (ve O’na itaate yanaşmadılar).
Râvî dedi ki: Rasûlüllah onlara:
— “Ben ancak bunu, yânı ‘İslâm’a girin, selâmette olun’ tebliğimin gerçekleşmesini istiyorum” dedi.
Yahudiler yine:
— Sen risâletini teblîğ ettin yâ Eba’l-Kaasım! dediler. Rasûlüllah onlara tekrar:
— “Ben ancak bunu; ‘İslâm’a girin, selâmette olun’ tebliğimin gerçekleşmesini istiyorum” buyurdu.
Sonra Rasûlüllah bu sözünü üçüncü defa onlara söyledi de ardından şöyle buyurdu:
— “Biliniz ki, Arz ancak Allah’a ve Rasûlü’ne âiddir. Ben sizleri bu arazîden çıkarmak istiyorum. Bunun için sizden her kim kendi malından taşıyamıyacağı birşeyi olursa onu satsın. Yoksa iyi biliniz ki, Arz ancak Allah’a ve Rasûlü’ne âiddir”.