7103 Bize Muhammed ibn Sîrîn tahdîs etti ki, kendisi Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den şöyle derken işitmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
— “Zaman yaklaşınca mü’minin ru’yası yalan çıkmaz. Çünkü mü’minin ru’yâsı, nübüvvetin kırkaltt cüz’ünden bir cüz’dür. Nübüvvetten cüz’ olan şey ise yalan olmaz”.
Ve Muhammed ibn Sîrîn şöyle dedi: Ben de bunu söylerim (yânı bu ümmet ve onların sâlihînin ve facirinin ru’yaları sâdıka olur da ru’yâları doğru olan olur).
Geçen senedle İbn Sîrîn dedi ki: (Ebû Hureyre tarafından) şöyle deniyordu: Ru’yâ üç sınıftır: Nefsin konuşması, şeytânın korkutması ve Allah tarafından olan müjde. Kim ru’yâsında hoşlanmayacağı birşey görürse, bunu hiç kimseye anlatmasın ve kalkıp namaz kılsın!
Yine İbn Sîrîn dedi ki: Ebû Hureyre ru’yâda ğull (lâle ve kelepçe) görmekten hoşlanmazdı da kayıddan (yani bağdan ve bağlanmadan) hoşlanırdı. Ve “Kayd, dînde sebattır” denilirdi.
Ve Katâde, Yûnus ibn Ubeyd, Hişâm ibn Hassan ve Ebû Hilâl bu hadîsin aslını İbn Sîrîn’den; o da Ebû Hureyre’den; o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den rivayet etmişlerdir. Bunların bâzısı da (“Ru’yâ üç sınıftır”dan “Kayd, dînde sebattır” sözüne kadar olan) bu ifâdeleri merfû’ olarak hadîste kılmışlardır.
Buhârî dedi ki: Ve Avf el-A’râbî’nin hadîsi merfû’u mevkuftan ayırmakta daha açıktır (bilhassa İbn Sîrîn’in “Ben de bunu söylerim” kavlinin açıklamasıyle).
Ve Yûnus ibn Ubeyd: Ben onların bâzısının bunu hadîse katmalarını sanmam, onlar ancak bu “Kayd” hakkındaki hadîsi Peygamber’den söylemişlerdir, dedi.
Buhârî: “el-Ağlâl”, ancak boyunlarda olur, dedi.