"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 7063

7063- Bize Alî ibnu Abdillah el-Medînî tahdîs etti. Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs etti ki, İbrâhîm ibn Meysere şöyle demiştir: Ben Amr ibnu’ş-Şerîd’den işittim, şöyle dedi: Misver ibnu Mahrame (radıyallahü anh) geldi de elini benim omuzum üzerine koydu. Ben de onunla beraber Sa’d ibn Ebî Vakkaas’a gittim. (Rasûlüllah’ın hizmetçisi) Ebû Râfi’ Misver’e:

— Sen şu Sa’d ibn Ebî Vakkaas’a, hanesinde olan evimi benden satın almasını emretmez misin? dedi.

Bunun üzerine Sa’d:

— Ben bedeli sana dörtbin dirhemden ziyâde veremem. Bu da ya kesik kesik yahut da ceste ceste olarak! dedi.

Ebû Râfi’:

— Bana (bu ev için) beşyüz dînâr nakid verildi de, ben bu satışı men’ ettim. Eğer ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den “Komşu komşuya en haklı şefî’dir” buyururken işitmemiş olaydım, ben bu evi sana satmazdım -yahut: Ben bu evi sana vermezdim-, dedi.

(Alî ibnu’l-Medînî dedi ki:) Ben Sufyân ibnu Uyeyne’ye:

— Ma’mer bu hadîsi böyle (yani “Komşu komşuya en haklı şefî’dir” şeklinde) söylemedi, dedim

Sufyân:

— Lâkin İbrâhîm ibn Meysere bana böyle söyledi, dedi.

Ve insanların bâzısı şöyle dedi: Şuf’ayı satıp kesmek istediği zaman, bu kimseye şuf’ayı ibtâl için hîle yapmak hakkı vardır: Satıcı evi müşteriye hibe eder ve evin hududunu vasıflandırıp temyiz eder ve evi müşterîye devreder, müşterî de ona meselâ bin dirhem ivaz (yani bedel) verir, böylece şefî’ için evde bir şuf’a olmaz!.