7062 Bize Ma’mer ibn Râşid, ez-Zuhrî’den; o da Ebû Seleme’den tahdîs etti ki, Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şuf’ayı ancak taksim olunmamış her malda kılmıştır. Sınırlar konulup da yolların yönleri belli edildiği zaman şuf’a yoktur, demiştir.
İnsanların bâzısı: Şuf a komşuluk için meşru’ olur, dedi.
Sonra bu zât, sağlamlaştırdığı bu düstûra (yani şuf’ayı ortaklık gibi komşuluk için isbâtına) kasdetti de, onu ibtâl eyledi, ve şöyle dedi: Bir şahıs, bir evi tamamen satın almak istese ve komşunun o evi şuf’a sebebiyle alacağından korksa da o evdeki yüz hisseden şayi’ olan bir hisseyi satın alsa (ve böylece evin mâlikiyle bir ortaklığa dönüşür), sonra da geri kalanı satın alsa komşu için şuf’a, birinci hissede olur ve evin kalanında komşu için şuf’a olmaz. Ve evi satın alıp da komşusunun evi almasından korkan kişi için bu konuda hîle yapması hakkı vardır!.