Ebû Bekr, ibn Abbâs, Ibnu Zubeyr: Dede, babadır (yani dedenin hükmü babanın hükmü gibidir) demişlerdir.
İbn Abbâs (“Dede, babadır” sözüne delîl için):
“Ey Adem oğulları!… ” (el-A’râf: 31) ve “Ben atalarım İbrahim, İshâk, Ya’kûb’un dînine uydum,.. ” (Yûsuf: 38) âyetlerini okudu. (Bu âyetlerde Âdem en uzak dede olduğu hâlde “Baba” ta’Bir edilmiştir.) Kendi zamanında Peygamber’in sahâbîlerinin sayısı çok olduğu hâlde, Ebû Bekr’in bu “Dedenin hükmü, babanın hükmüdür” sözüne muhalefet etmiş bir kişi zikretmemiştir.
İbn Abbâs: Bana kızkardeşlerimin önünde, oğlumun oğlu mîrâsçı olur, ben ise oğlumun oğluna mîrâsçı olamam, demiştir.
Ve Omer ibnu’l-Hattâb’dan, Alî ibn Ebî Tâlib’den, İbnu Mes’ûd’dan ve Zeyd ibn Sâbit’ten çeşitli görüşler de zikrolunur.
6823 Bize Vuheyb, İbn Tâvûs’tan; o da babasından; o da İbn Abbâs radıyallahü anhüma’tan tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Miras paylarını kendi sahiblerine veriniz. Bunlardan geri kalan mal da (baba tarafından) en yakın olan er kişiye âiddir” buyurmuştur.