6822 Bize Ebû Kays tahdîs etti: Ben Huzeyl ibn Şurahbîl’den işittim, şöyle dedi: Ebû Mûsâ el-Eş’arî’ye ölünün kızına, oğlunun kızına, kızkardeşine âid mîrâs hisseleri soruldu.
Ebû Mûsâ:
— Terikenin yarısı ölünün kızına, bir yarısı da kızkardeşine âiddir, dedi (oğlunun kızını mîrâstan mahrum bıraktı).
Ebû Mûsâ, suâl soran kimseye:
— Abdullah ibn Mes’ûd’a git (bu mes’eleyi ona da sor), umarım ki, İbn Mes’ûd da benim fikrime uygun cevâb verecektir! dedi.
Mes’ele İbn Mes’ûd’a sorulup, Ebû Musa’nın cevâbı ve onun tarafından gönderildiği haber verilince, Abdullah ibn Mes’ûd:
— Eğer ben oğulun kızını mîrâstan mahrum edersem, elbette dalâlete düşmüş olurum, hidâyete erenlerden olmam! (diye bir mukaddime ile söze başlayıp:) Bu mes’elede ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hükmettiği bir haberle hükmederim (ki şudur): “Ölünün kızı yarım alır, oğlunun kızı da -iki üçte biri tamamlamak için üçte bir alır. Geri kalan (üçte bir) de kızkardeşin payı olur! dedi.
Huzeyl şöyle dedi: Biz Ebû Musa’ya gelip İbn Mes’ûd’un fetvasını kendisine haber verince:
— Aranızda bu “Habr = Büyük âlim” bulunduğu müddetçe, bana birşey sormayınız! dedi.