İbn Mes’ûd da: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
“Yâ Allah, müşriklere karşı bana Yûsuf’un zamanındaki yedi yıl gibi, yedi şiddet yılı ile yardım et!” diye beddua etti, dedi.
Ve yine İbn Mes’ûd: (Ka’be’de namaz kıldığı sırada üzerine deve son’u attıklarında namazı tamamlayınca):
“Yâ Allah! Ebû Cehl’i Sana havale ediyorum…” diye beddua etti, dedi.
Abdullah ibn Omer de:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz içinde kunûtta: “Yâ Allah, fulâna ve fulâna la’net et” diye beddua etti. Nihayet Azîz ve Celîl olan Allah:
” (Kullardaki) işten hiçbirşey sana âid değildir. Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahud kendileri zâlimler oldukları için azablandırır” (Âlu îmrân: 128) âyetini indirdi…, demiştir.
6465 Abdullah ibn Ebî Evfâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müşrik orduları aleyhine şöyle duâ etti:
“Allâhumme, munzile’l-Kitâbi, serîa’l-hisâbi, Ehzimi’l-ahzâbe, ehzimhum ve zelzilhum [ = Yâ Allah! Ey hesabı çabuk görücü olan (Rabb’im)! Sen (Medine önünde toplanan) şu Arab kabilelerini dağıt, onların topluluklarını kır, irâdelerini sars]”.