6287 Bize Ebû Usmân en-Nehdî, Ebû Musa’dan şöyle tahdîs etti: Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) Medine bustânlarından bir bustân içinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde bulunmuştur. Oradaki kuyunun başında otururlarken, Peygamber’in elinde bir deynek vardı. Peygamber bu deynekle su ile çamur arasına vurarak düşünüyordu. Bu sırada bustânın kapısına bir adam geldi de içeriye girmek için kapının açılmasını istedi. Peygamber, Ebû Musa’ya:
— “Kapıyı aç ve o geleni cennetle müjdele!” buyurdu.
(Ebû Mûsâ dedi ki:) Ben gidip gördüm ki, o Ebû Bekr’dir. ‘Hemen ona kapıyı açtım ve kendisini cennetle müjdeledim.
Ondan sonra başka bir adam bustân kapısının açılmasını istedi. Peygamber yine:
— “Ona kapıyı aç ve kendisini cennetle müjdele!” buyurdu. Gidip baktım ki, o Omer’dir. Ona da kapıyı açtım ve cennetle müjdeledim.
Bundan sonra başka bir adam kapının açılmasını istedi. Peygamber dayanmış vaziyette idi, oturdu da:
— “Ona da kapıyı aç ve kendisine isabet edecek -yahut: Meydana gelecek- musibetlere, belâlara karşı cennetle müjdele!” buyurdu.
Ben gidip gördüm ki, o Usmân’dır. Ona da kapıyı açtım ve cennetle müjdeledim de Peygamber’in söylemiş olduğu “Îsabet edecek belâlara karşı” sözlerini kendisine haber verdim. Usmân:
— (Peygamber’in haber verdiği belâlara sabretmenin acılığına karşı) kendisinden yardım istenecek olan ancak Allah’tır! Dedi.