5856 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abdullah ibn Ubeyy vefat ettiği zaman onun oğlu Abdullah, Rasûlüllah’a geldi ve:
— Yâ Rasûlallah! Gömleğini bana versen de babamı onun içine kefenlesem, namazını da kılsanız ve onun için Allah’tan mağfiret is-teyiverseniz! dedi.
Rasûlüllah, Abdullah’a gömleğini verdi ve ona:
— “Cenazenin hazırlanmasını bitirdiğin zaman bize bildirin” buyurdu.
Abdullah babasının cenazesini hazırlayıp bitirince bunu Rasûlüllah’a bildirdi. Rasûlüllah da onun cenaze namazını kıldırmak için gitti. Namazını kıldıracağı sırada Omer, Rasûlüllah’ı çekti de:
— Allah seni münafıklar üzerine namaz kılmaktan nehyetmedi mi?
Yüce Allah “Onlar için istiğfar et yahut istiğfar etme. Eğer onlar için yetmiş defa istiğfar dahî etsen yine Allah kendilerini asla mağfiret edecek değildir… ” (et-Tevbe: 80) buyurdu, dedi.
Bunun üzerine: “Onlardan ölen hiçbir kimseye ebedî dua etme. (Defin ve ziyaret için) kabrinin başında da durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Rasûlü’nü inkâr ile kâfir oldular, onlar fâsıklar olarak öldüler” (et-Tevbe: 84) âyeti indi. Bu âyetten sonra artık Rasûlüllah, ölen münafıklar üzerine cenaze namazı kıldırmayı terketti.