Çünkü Râfi’in Peygamber’den getirdiği şu haberi buna delâlet eder:
5602 Râfi’ ibn Hadîc şöyle demiştir: Bizler bir seferde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in maiyyetinde idik. Ganîmet develerinden biri kaçtı. Râfi’ dedi ki: Bir adam onu ok atıp vurdu, böylece onu hareketsiz bıraktı.
Râfi’ dedi ki: Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Vahşî hayvanların kaçakları olduğu gibi, bu develerin de kaçakları vardır. Onlardan size galebe edeni olursa, ona böyle muamele edip vurunuz” buyurdu.
Râfi’ dedi ki: Ben:
— Yâ Rasûlallah! Bizler gazvelerde ve seferlerde bulunuyoruz, bu sırada hayvan boğazlamak istiyoruz, fakat beraberimizde bıçaklar bulunmuyor (kılıçlarımızı da bu işte köreltmek istemiyoruz)? dedim.
Peygamber:
— “Üzerine Allah ‘in ismi anılmış olarak kan akıtan bir şeye bak -yahut: Bol kan akıtan herhangi birşeyle öldür- de onu ye! Bu şey diş ve tırnak olmasın. Çünkü diş bir kemiktir (kesmez). Tırnak da Habeşliler’in bıçaklarıdır” buyurdu.