Ve İbn Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah gözyaşı ile (iç üzüntüsü ile) insanı azâb etmez -ve eliyle dilini işaret etti. de- İşte bunun yüzünden azâb eder” buyurdu.
Ka’b ibn Mâlik de: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: “Abdullah ibn Ebî Hadred el-Eslemî üzerindeki alacağının yarısını al!” der gibi, eliyle işaret etti., demiştir.
Esma bintu Ebî Bekr de şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Güneş tutulması zamanında kusûf namazı kıldı. Ben, Aişe namaz kılarken yanına gittim de: Bu insanlara ne oluyor? dedim. (Güneş tutulması meydana geldiğini anlatmak için) başı ile Güneş’i işaret etti. Ben: Bu bir âyet mi? diye sordum. Aişe cevaben başı ile “Evet” diye işaret etti.
Enes ibn Mâlik de:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) eliyle Ebû Bekr’in namazda öne geçmesini işaret etti., demiştir. İbn Abbâs da: Haccda taşları atmadan, kurbân kesmeden sorulunca Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) eliyle (Öne geçirme, sonraya bırakma hususunda) günâh yoktur diye işaret etti., demiştir.
Ebû Katâde de şöyle demiştir:
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ihrâmlıya hitaben avlanmış av hakkında:
“Sizden (Ebû Katâde’ye bu yaban eşeğini avlamasını) emredip onun üzerine sevkeden yahut bu hayvanı işaret edip gösteren bir kimse var mıdır?” diye sordu. İhrâmlılar:
— Hayır yoktur! diye cevâb verdiler. Peygamber:
— “Öyleyse bu av etinden kalanını yiyiniz!” buyurdu.
5349 Bize İbrâhîm ibn Tahmân, Hâlid el-Hazzâ’dan; o da İkrime’den tahdîs etti. ki, İbn Abbâs radıyallahü anhüma: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) devesine binmiş olarak tavaf etti. ve el-Haceru’l-Esved’in bulunduğu köşeye her gelişinde, elindeki (mıhcen denilen çengelli) deynekle ona istilâm için işaret etti. ve tekbîr getirdi… demiştir.