“Ey îmân edenler, sağ ellerinizin mâlik olduğu kimseler, bir de sizden olup da henüz bulûğ çağına erişmemiş küçükler şu üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler…” (en-Nûr: 58)
5304 Bize Sufyân es-Sevrî, Abdurrahmân ibn Âbis’ten haber verdi (o, şöyle demiştir): Ben İbn Abbâs radıyallahü anhüma’tan işittim. Bir adam ona:
— Sen Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Kurbân yahut Ramazân Bayramına çıkışta hazır bulundun mu? diye sordu.
İbn Abbâs da ona şu cevâbı verdi:
— Evet (bulundum). O’na olan yakınlığım da olmasaydı orada hazır bulunamayacaktım.
Râvî: Yaşımın küçüklüğünden dolayı bulunamayacaktım, demek istiyor, demiştir. İbn Abbâs:
— Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazgaha çıkıp bayram namazını kıldırdı. Sonra insanlara hutbe yaptı, dedi de bu namazda ne ezan, ne de ikaamet zikretmedi.
Yine ibn Abbâs şöyle devam etti:
— Sonra Rasûlüllah, kadınların bulunduğu tarafa geldi, onlara da va’z etti, hatırlatmalar yaptı ve sadaka vermelerini emretti. Bu emir üzerine ben kadınları gördüm ki her biri ellerini kulaklarına, boyunlarına uzatıp zînetlerini Bilâl’e veriyorlardı. Sonra Rasûlüllah kalkıp Bilâl ile birlikte kendi evine döndü.