5177 İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Salim ibn Abdillah haber verdi ki, o, babası Abdullah ibn Omer’den şöyle tahdîs ederken işitmiştir: Kızkardeşim Hafsa bintu Omer, kocası Huneys ibn Huzâfe es-Sehmî’den -ki Rasûlüllah’ın sahâbîlerinden idi ve Medine’de vefat etmişti- dul kaldığı zamanki vaziyetini, babam Omer ibnu’l-Hattâb şöyle bildirmişti: Hafsa dul kalınca ben Usmân ibn Affân’a gidip Hafsa’yı almasını teklif ettim. Usmân:
— Bu işim hakkında bir düşüneyim! dedi. Birkaç geceler bekledim. Sonra bana kavuştu da:
— Düşündüm, bu günümde evlenmemek ciheti bana hayırlı göründü! dedi.
Omer dedi ki: Ben sonra Ebû Bekr es-Sıddîk’a kavuştum. Ona da:
— İstersen seni Hafsa bintu Omer ile evlendireyim! dedim.
Ebû Bekr sükût etti, bana olumlu veya olumsuz bir cevâb vermedi. Ben Ebû Bekr’e bu sükûtundan dolayı Usmân’dan daha çok gücendim. (Usmân bari menfî olsun bir cevâb vermişti.) Birkaç geceler daha bekledikten sonra Rasûlüllah Hafsa ile evlenmeye tâlib oldu. Ben de kızımı Rasûlüllah’a nikâh ettim. Bunun üzerine Ebû Bekr bir gün bana kavuştuğunda:
— Sanıyorum ki, sen Hafsa’yı bana teklîf ettiğin zaman, benim sana bir cevâb vermediğimden dolayı bana darılmışsındır! dedi.
Omer dedi ki: Ben de:
— Evet, doğrudur, dedim. Ebû Bekr şöyle dedi:
— O teklifin sırasında sana cevâb vermeme hiçbir mâni’ yoktu. Şu kadar ki, Hafsa’yı Rasûlüllah’ın zikretmiş olduğunu (yani onu alacağını) biliyordum. Ben de Rasûlüllah’ın sırrını açıklayacak değildim. Rasûlüllah Hafsa’yı terkedip almayacak olsaydı, ben teklîfini kabul edip onu alırdım