“Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, birader kızları, hemşire kızları, sizi emziren süt analarınız, süt hemşireleriniz, karılarınızın anaları, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup himayelerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (üvey kızlarınızın analarıyle) zifafa girmemişseniz (onlarla evlenmenizde) size bir be’s yok. Kendi sulbünüzden gelmiş oğullarınızın karıları (ile evlenmeniz) ve iki kız kardeşi birlikte almanız da (keza haram edildi). Ancak geçen geçmiştir. Çünkü Allah hakîkaten çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir. Sağ ellerinizin mâlik olduğu kadınlar müstesna olmak üzere, diğer bütün kocalı kadınlar (da size haram edildi. Bu hürmetler) üzerinize Allah’ın farzı olarak (yazılmıştır). Onlardan mâadası ise -nâmûskâr ve zinaya sapmamış insanlar hâlinde (yaşamanız şartıyle) mallarınızla aramanız için- size halâl edildi. O hâlde onlardan hangisiyle fâidelendiyseniz, ücretlerini takdir edildiği veçhile verin. O mehrin mikdârını ta’yin ettikten sonra aranızda gönül hoşluğu ile uyuştuğunuz şey hakkında üstünüze bir vebal yoktur. Şübhesiz ki Allah hakkıyle bilicidir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir” (en-Nisâ: 23-24)
Enes ibn Mâlik: “Ve’l-muhsenâtu mine’n-nisâ”, yani kocalı hürre kadınları nikâhla almak haramdır, ancak (harb esîri olarak) sağ ellerinizin mâlik olduğu kadınlar müstesnadır, dedi. O, mâlik olan erkeğin, kölesinin nikâhı altından cariyesini çekip almasında -bir rivayette: evlenmesinde- bir be’s görmez.
Yüce Allah şöyle buyurdu: “Allah’a eş tanıyan kadınlarla onlar îmâna gelinceye kadar evlenmeyin. Îmân eden bir câriye, müşrik bir kadından -bu sizin hoşunuza gitse de- elbet daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de, onlar îmân edinceye kadar (mü’min kadınları) nikâhlamayın. Mü’min bir kul, müşrikten -o sizin hoşunuza gitse de- elbette hayırlıdır. Onlar sizi cehenneme çağırırlar. Allah ise, kendi iradesiyle, cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara âyetlerini apaçık söyler. Tâ ki iyice düşünüp ibret alsınlar” (el-Bakara: 221)
İbn Abbâs: Dört zevce üzerine ziyâde olan kadın o erkeğe anası, kızı ve kızkardeşinin haram olduğu gibi haramdır, dedi.
5161- Bize İmâm Ahmed ibn Hanbel şöyle söyledi: Bize Yahya ibn Saîd el-Kattân, Sufyân es-Sevrî’den tahdîs etti (ki o şöyle demiştir): Bana Habîb ibnu Sabit, Saîd ibn Cubeyr’den tahdîs etti ki, İbn Abbâs:
— Size nesebden yedi, evlilik sebebiyle de yedi kadın haram oldu, dedi, sonra da: “Hurrimet aleykum ummehatukum…” (en-Nisâ: 225) âyetini okudu
Abdullah ibn Ca’fer (ibn Ebî Tâlib), Alî’nin (başka kadından) kızı Zeyneb ile Alî’nin karısı Leylâ bintu Mes’ûd arasını cem’etti. İbn Sîrîn de: Bu birleştirmede be’s yoktur, demiştir. el-Hasen el-Basrî bir kerresinde bu birleştirmeyi kerîh görmüş, sonra: Bunda be’s yoktur, demiştir.
el-Hasen ibnu’l-Hasen ibn Alî de bir gece içinde bir amcanın iki kızı (iki torunu) arasını cem’ etmiştir. Câbir ibn Zeyd, bir amcanın iki ayrı koldan gelen bu iki kız torununu bir adamın nikâhı altında birleştirmeyi -aralarında meydana gelecek yarışma sebebiyle hısımlık koparılacağı için- kerîh görmüştür. (Buhârî şöyle dedi:) Halbuki Yüce Allah’ın: “Onlardan mâadası ise -nâmûskâr ve zinaya sapmamış insanlar hâlinde mallarınızla aramanız için- size halâl edildi…” (en-Nisâ: 24) kavlinden dolayı bu birleştirmede haram kılma yoktur.
İkrime de İbn Abbâs’tan: Karısının kızkardeşi ile zina ettiği zaman, o arkeğe kendi karısı haram olmaz, dediğini söyleyip nakletmistir. Yahya ibn Kays el-Kindî’den, eş-Şa’bî ile Ebû Ca’fer’in, sabî ile oynayan kimse hakkında: Eğer o kişi zekerini çocuğa girdirdi ise (yani onunla livâta yaptı ise) artık o çocuğun anasıyla evlenemez, dedikleri rivayet olunuyor
(Buhârî dedi ki:) Bu Yahya el-Kindî, adaletle tanınmış değildir ve burada rivayet ettiği şey üzerinde mutâbaa olunmamıştır.
Yine İkrime, İbn Abbâs’tan: Karısının anasıyle zina ettiği zaman, karısı bu zinâkâr erkeğe haram olmaz, dediğini nakletmiştir (Çünkü haram, halâlı haram etmez).
Ebû Nasr el-Esedî’den, İbn Abbâs’ın bunu haram kılmış olduğu da zikrolunuyor. (Buhârî dedi ki:) Bu Ebû Nasr’ın, İbn Abbâs’tan bizzat işitmesi bilinmemiştir.
İmrân ibn Husayn’dan, Câbir ibn Zeyd’den, el-Hasan el-Basrî’den ve Irak ehlinin bâzısından, bunların her biri, kadının anasıyle zina ettiği zaman o kadın kendisine haram olur dedikleri rivayet olunuyor. Ebû Hureyre ise: Kadını yere yapıştırmadıkça, yani onunla cima yapmadıkça kızı, o erkeğe haram olmaz, demiştir. Saîd ibnu’l-Müseyyeb, Urvetu’bnu’z-Zubeyr ve ez-Zuhrî, anasıyle zina etse de zevcenin beraberinde ikaamet etmeye cevaz vermişlerdir. ez-Zuhrî: Alî ibn Ebî Tâlib’in, karısının anasıyle zina etmiş olan bir adam hakkında: Karısıyle ikaameti haram olmaz, dediğini nakletmiştir. (Buhârî şöyle dedi): Bu hadîs mürseldir.