Yüce Allah’ın Şu Kavli: ”Eğer Allah’ı Rasûlü’nü ve âhiret yurdunu diliyorsanız şübhe yok ki Allah, içinizden güzel hareket edenler için büyük mükâfat hazırlamıştır” (Âyet: 29).
4833- Ve Katâde (Yüce Allah’ın şu) “Allah’ın evlerinizde okunup duran âyetlerini ve hikmeti hatırlayın (Âyet:34) kavli hakkında: Buradaki Allah’ın âyetleri ile hikmet, Kur’ân ile sünnet’tir, demiştir.
Ve İmâm el-Leys ibn Sa’d şöyle dedi: Bana Yûnus ibn Yezîd tahdîs etti ki, İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahman haber verdi ki, Peygamber’in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlarını muhayyer kılmakla emrolunduğu zaman bu işe benden başladı ve:
— “Ben sana bir emir anlatacağım. Cevâb vermekte acele etmemenden sana bir zarar yoktur, tâ ki ebeveynine danışasın” buyurdu.
Âişe dedi ki: Rasûlüllah ebeveynimin bana O’ndan ayrılmayı emretmeyeceklerini muhakkak bilmekteydi.
Âişe dedi ki: Sonra Rasûlüllah şöyle dedi:
— “Şübhesiz senası ulu olan Allah şöyle buyurdu: Ey Peygamber! Zevcelerine şöyle söyle: Eğer siz dünyâ hayâtını ve onun zînetini istiyorsanız, gelin size boşama bedellerini vereyim de hepinizi güzellikle salıvereyim. Yok eğer Allah’ı ve Rasûlü’nü, ve âhiret yurdunu istiyorsanız, haberiniz olsun ki, Allah içinizden güzel hareket edenlere pek büyük bir mükâfat hazırlamıştır”.
Âişe dedi ki: Ben de:
— Bunun hakkında mı ebeveynime danışacağım? Ben elbette Allah’ı ve Rasûlü’nü ve âhiret yurdunu isterim, dedim.
Âişe dedi ki: Sonra Peygamber’in diğer zevceleri de benim yaptığım gibi yaptılar.
el-Leys’e Mûsâ ibn A’yen, Ma’mer’den; o da ez-Zuhrî’den şeklinde mutâbaat etti. ez-Zuhrî: Bana Ebû Seleme haber verdi, demiştir. Ve Abdurrazzâk ile Ebû Sufyân el-Ma’meriyyu da Ma’mer’den; o da ez-Zuhrî’den; o da Urve’den; o da Âişe’den olmak üzere söylediler.