Yüce Allah’ın Şu Kavli:
“Rabb’inin yakalayışı -ahâlîsi zulmeder hâlde bulunan memleketleri yakaladığı zaman- işte böyle olur. Şüphesiz ki, O’nun çarpması pek elemlidir, pek çetindir” (Âyet: 102).
“er-Rifdul-merfûd” (Âyet: 98) “Yardım edici yardım”.
“Refedtuhû” “Ona yardım ettim” demektir. “Lâ terkenû ile’llezîne zalemû = Zulmedenlere meyletmeyin” (Âyet: 113).
“Fe-levlâ kâne”, (Âyet: 116). “Fe-hellâ kâne” (yani “Olsaydı ya”) demektir.
“Utrifû (Helak edildiler)” (Âyet: 116), -yânı teref, helak edilmelerine sebeb oldu-.
İbn Abbâs: “Zefir”, “Şiddetli ses”; “Şehîk”, “Zaîf ses”tir (Âyet: 106) demiştir
4732 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ”Allah zâlime muhakkak ki mühlet verir verir de, onu yakalayacağı zaman göz açtırmadan ansızın yakalar”.
Ebû Mûsâ dedi ki: Bundan sonra Rasûlüllah şu âyeti okudu: “Rabb’inin yakalayışı -ahâlisi zulmeder hâlde bulunan memleketleri yakaladığı zaman- işte böyle olur. Şübhesiz ki O’nun çarpması pek elem vericidir, pek çetindir.”