4594 Abdullah ibn Ebî Muleyke’den (o, şöyle demiştir): İki kadın bir ev içinde yahut bir hücrede deri işleri dikerlerdi. Bunlardan birisi avucuna biz batırılmış olarak dışarı çıktı ve öbür kadın aleyhine da’vâ etti. Kadınların bu da’vâsı İbn Abbâs’a arz olundu. ibn Abbâs:
— Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Eğer insanlara yalnız da’vâlarıyle (delilsiz, şâhidsiz) istedikleri şeyler verilecek olsaydı, kavmin malları ve kanları zayi’ olup giderdi” buyurdu. Aleyhine da’vâ edilen kadına, Allah adına yalan yere yemîn etmenin fenalığını hatırlatınız ve şu âyeti de kendisine okuyunuz, dedi: “Allah’ın ahdini ve yeminlerini az bir paraya değişenler, işte bunlar için âhirette hiçbir nasîb yoktur…”
İbn Abbâs’ın bu emri üzerine oradakiler da’vâlı kadına bunları hatırlattılar. Bunun üzerine da’vâlı kadın suçunu i’tirâf etti. İbn Abbâs da’vâcı kadına da:
— Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yemîn da’vâlıya düşer” buyurdu, dedi”