4240 Ka’b ibn Ucre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz Hudeybiye’de Rasûlüllah’ın beraberinde umre niyetiyle ihrama girmiş hâlde bulunduk. Müşrikler bizi Ka’be’ye ulaşmaktan habsetmişlerdi. Ka’b şöyle devam etti: Benim kulak memelerime kadar uzayan bol saçım vardı. Haşereler yüzümün üzerine düşüşmeye başladı. Bu sırada Peygamber yanıma uğradı da:
— “Başının haşereleri sana eziyet veriyor mu?” diye sordu.
Ben de:
— Evet (eziyet veriyor), dedim. Ka’b, şu âyet indirilmişti, dedi:
“Haccı da umreyi de Allah için tam yapın. Fakat (bunlardan) alıkonursamz, o hâlde kolayınıza gelen kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Artık içinizden kim hasta olur, yahut başından bir eziyeti bulunursa ona oruçtan ya sadakadan yahut da kurbandan biriyle fidye (vâcib olur)…” (el-Bakara: 196).