4234 Abdullah ibn Omer’in iki oğlu Ubeydullah ile Salim, babaları Abdullah ibn Omer’le konuştuklarını Nâfi’e haber vermişlerdir. H ve yine bize Mûsâ ibn İsmâîl tahdîs etti: Bize Cuveyriye, Nâfi’den şöyle tahdîs etti: Abdullah ibn Omer’in oğullarından bâzısı İbn Omer’e:
— Bu yıl yerinde kalsan (hacca gitmesen elbette daha hayırlı olur)! Çünkü ben senin bu sene Beyt’e ulaşamayacağından korkuyorum, dedi.
İbn Omer dedi ki:
— Biz Peygamber’in beraberinde yola çıktık. Kureyş kâfirleri Beyt’e varmağa mâni’ oldular. Bunun üzerine Peygamber kurbanlıklarını kesti, başını tıraş etti, sahâbîleri de saçlarını kısalttılar.
İbn Omer devamla şöyle dedi:
— Sizi şâhid tutuyorum ki, ben kendime umre yapmayı vâcib kıldım. Eğer benimle Beyt’in arası serbest bırakılırsa Beyt’i tavaf ederim. Eğer benimle Beyt’in arasına engel olunursa, ben de Rasûlüllah’ın (Hudeybiye’de) yaptığı gibi yaparım, dedi (ve Zu’l-Huleyfe’de umre niyetiyle ihrama girdi).
Bir saat gittikten sonra:
— Mâni’ olunmakla ihramdan çıkmanın cevazında hacc ile umrenin ikisini de bir görüyorum (aralarında fark görmüyorum). Sizleri şâhid tutuyorum ki, ben umrem ile beraber haccı da kendime vâcıb kıldım, dedi (ve kıran haccına niyet etti).
Mekke’ye girdiği gün bir tavaf ve bir sa’y yaptı (ikaamet etti). Nihayet (nahr gününde kurbanını kesip) iki ibâdetten beraberce ihramdan çıktı.