4149 Humeyd et-TavîI şöyle demiştir: Ben Enes (radıyallahü anh)’ten işittim şöyle diyordu: Rasûlüllah, hendek kazılan yere çıkıp vardı. Orada Muhacirler ile Ensâr’ın soğuk bir kuşluk vaktinde hendek kazmakta olduklarını gördü. Onların yanlarında kendileri adına bu işi yapacak köleleri yoktu. Rasûlüllah bunların çektikleri zorluğu ve açlığı görünce: “Allâhumme inne’l-ayşe ayşu’l-âhire Fağfir lil- Ensârî vel Muhâcîreh ” (Yâ Allah, tam yaşama âhiret yaşamasıdır. Bunun için Sen Ensâr’a ve Muhâcirler’e mağfiret eyle!) beytini söyledi. Orada bulunan sahâbîler de Rasûlüllah’a cevâb vererek:
Nahnu’îlezîne bâyeû Muhammeden, Alel-cihâdi mâ bakıynâ ebeden (Bizler hayâtta kaldığımız müddetçe dâima cihâd etmek üzere Muhammed’le bey’at edip söz vermiş kimseleriz) dediler.