4024 Hişâm ibn Urve, babası Urve’den şöyle haber vermiştir: Yermûk harbinde Rasûlüllah’ın sahâbîleri Zubeyr’e;
— Haydi, Rûmlar’a şiddetli bir saldırışla saldır da, biz de seninle beraber şiddetle saldıralım, dediler.
Zubeyr:
— Eğer ben saldırırsam, sizler yalan çıkar, arkaya dönersiniz, dedi.
Bunun üzerine mücâhid sahâbîler:
— Hayır yalan çıkmaz, geriye dönmeyiz, dediler.
Bu söz akabinde Zubeyr, Rumlar üzerine bir hücum yaptı. Nihayet onların harb saflarını yarıp onlardan öteye geçti. Zubeyr bu yarmayı, yanında hiçbir kimse bulunmadığı hâlde yapmıştı. Sonra Zubeyr arkadaşlarına doğru yönelerek dönüp geldi. Rumlar onun atının dizginini yakalamışlar da ona, boynu ile kürek kemiği arasından iki darbe vurmuşlar. Bu iki darbenin arasında Bedir gününde vurulan üçüncü darbe izi vardı.
Urve: Ben çocuk iken bu darbelerin çukurlukları içine parmaklarımı sokar, oynardım,’demiştir.
Yine Urve: Zubeyr’in beraberinde o gün (yânı Yermûk vak’ası günü) Abdullah ibnu’z-Zubeyr de vardı. Abdullah ibnu’z-Zubeyr on yaşında idi. (İbn Hacer: Küsuru söylemedi, oniki yaşında idi, demiştir.) Babası onu bir ata bindirdi de, gözetip koruması için ona bir adamı vekîl ta’yîn etti.