3827 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abdurrahmân ibn Avf Medine’ye bizim yanımıza geldi. Rasûlüllah onunla Sa’d ibnu’r-Rabî’ arasında kardeşlik akdi yaptı. Bu Sa’d, malı çok bir zât idi. Sa’d, Abdurrahmân’a:
— Ensâr, benim malca en zengini olduğumu bilmişlerdir. Ben malımı benimle senin aranda ikiye taksim edeceğim. Benim iki tane kadınım vardır. Bak düşün! Onlardan hangisi senin hoşuna giderse, ben onu boşayacağım da o kadın iddetten çıkıp evlenmesi halâl olunca, sen onunla evlen, dedi.
Abdurrahmân, Sa’d’a:
— Allah sana ehlin hakkında bereket ihsan eylesin! Dedi.
Artık Abdurrahmân o günlerde çarşıdan muhakkak yağdan, keşten bir miktâr şey kazanmadan dönmedi. Çok geçmedi. Nihayet Abdurrahmân, üzerine sarı koku bulaşmış olduğu hâlde Rasûlüllah’a (ziyarete) geldi. Rasûlüllah ona:
— “Senin hâlin nedir (evlendin mi?)” diye sordu. Abdurrahmân:
— Ben Ensâr’dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “O kadın hakkında ne kadar mehr sevkettin?” dedi. Oda:
— Altından bir çekirdek ağırlığı yahut altından bir çekirdek verdim, dedi.
Bunun üzerine Rasûlüllah:
— “Bir koyunla olsun düğün aşı yap” buyurdu.