"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 3787

3787-……Alkame şöyle demiştir: Ben Şam’a geldim ve mescidde iki rek’at namaz kıldım. Sonra:

— Yâ Allah! Burada bana iyi bir meclis arkadaşı müyesser kıl! diye duâ ettim. Akabinde bir topluluğa geldim ve onların yanına oturdum. Baktım, yaşlı bir adam gelmiş tâ yanıbaşıma oturmuş. Ben:

— Bu zât kimdir? dedim. Oradakiler:

— Ebu’d-Derdâ’dır, dediler. Ben o zâta:

— Ben biraz önce Allah’tan bana iyi bir meclis arkadaşı müyesser kılmasını duâ etmiştim. Allah seni bana müyesser kıldı, dedim.

O:

— Sen kimlerdensin? dedi. Ben:

— Küfe ahâlîsindenim (ilim almak için geldim), dedim.

Ebu’d-Derdâ:

— Peygamber’in giydiği ayakkabılarının, dayandığı yastığının, su kabının sahibi (yânı bunların taşıyıcısı) olan İbnu Ümmi Abd -İbn Mes’üd- sizin içinizde değil mi? Peygamberinin dili île (yani duası üzerine) Allah’ın şeytândan kurtardığı Ammâr aranızda değil mi? Ve yine kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği Peygamber’in sırrının (gizli haberlerinin) sahibi olan (Huzeyfe) sizin içinizde değil mi? dedi.

Sonra da:

— Abdullah ibn Mes’ûd: “Ve’l-leylî izâ yağşâ.. ” yi nasıl okuyor? diye sordu.

Ben de kendisine:

— “Ve’l-leyli izâ yağşâ ve’n-nehârî izâ tecellâ ve’z-zekeri ve’l-ünsâ” şeklinde okudum. Ebu’d-Derdâ:

— Vallâhî Rasûlüllah beni böyle okutmuştur. Ben Rasûlüllah’ tan ağız ağıza böyle öğrendim, dedi.