“Yûnus da hiç şübhesiz gönderilen peygamberlerdendi. Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı. Derken kur’a çekmişlerdi de O da mağlûblardan olmuştu. O, kınanmış bir hâlde iken kendisini hemen bir balık yutmuştu.
Eğer çok tesbîh edenlerden olmasaydı, herhalde (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalıp gitmişti. İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere çıkarıp bıraktık. Üzerine sâkı olmayan cinsten gölgelik bir nebat bitirdik. Onu yüz bine peygamber gönderdik. Hattâ artıyorlardı da. Nihayet ona îmân ettiler de kendilerini bir zamana kadar geçindirdik” (es-saffât: 139-148).
“Sen şimdilik Rabb’inin hükmüne sabret. O balık sahibi (Yûnus Peygamber) gibi olma. Hatırla ki O, gamla dolu olarak dua etmişti. Eğer Rabb’inden ona bir nîmet erişmiş olmasaydı, O mutlakaa çıkarıldığı o çırılçıplak yere kınanmış bir hâlde atılacaktı. Bunun ardından Rabb’i onu seçti de kendisini sâlihlerden yaptı”
(el-Kalem: 48-50).
3448 Bize Sufyân, el-A’meş’ten; o da Ebû Vâil’den; o da Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh)’dan tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sizden hiçbiriniz sakın benim Yûnus’tan hayırlı olduğumu söylemesin” buyurmuştur.
Râvî Müsedded: “Yûnus ibn Mettâ” şeklinde ziyâdeli söylemiştir