“Allah îmân edenlere de Fir’avn’ın karısını bir misâl olarak îrâd etti. O vakit (bu kadın): ‘Ey Rabb’im, bana nezdinde, cennetin içinde bir ev yap. Beni Fir’avn’dan ve onun (fena) amelinden kurtar. Beni o zâlimler güruhundan selâmete çıkar’ demişti.
Namusunu muhkem bir kal’a gibi muhafaza eden İmrân kızı Meryem’i de (Allah bir ismet numunesi olarak îrâd etti). Biz bundan dolayı ona ruhumuzdan üfürdük. O, Rabb ‘inin kelimelerini ve kitâblarını tasdik etti. İtaat edenlerdendi o” (et-Tahrîm: 11-12).
3447 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Erkeklerden birçok kimse kemâle erdi. Kadınlardan ise Fir’avn’ın kadını Âsiye ile İmrân’ın kızı Meryem’den başkası kemâle erişemedi. (Bu ümmetin kadınları üzerine) Âişe’nin fazileti de tirid yemeğinin başka yemeklere karşı fazileti gibidir”.