“Musa’nın haberi geldi mi sana.., ” (Tâhâ: 9);
“Öyle rasûller gönderdik ki, kıssalarını hakikat önceden sana bildirdik. Yine öyle rasûller yolladık ki, sana onların kıssalarını haber vermedik. Allah Musa’ya da hitâb ile konuştu” (en-Nisâ: 164).
3430 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Geceleyin yürütüldüğüm zaman Musa’yı gördüm. Baktım ki Mûsâ, Yemen’in Şenûe kabilesi erkeklerinden biri gibi uzun boylu, balık etli bir zâttır. Îsa’yı da gördüm. Baktım ki, o, orta yapılı, sanki hamamdan çıkmış gibi al çehreli idi. (Ben İbrâhîm’i de gördüm.) Çocukları içinde İbrahim ‘e en çok benzeyeni benimdir. Sonra bana birinin içinde süt, diğerinde şarâb bulunan iki kap getirildi. Cibril bana:
— Bunlardan hangisini istersen iç, dedi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Bana:
— Fıtratı aldın. Eğer sen şarâbı almış olaydın, ümmetin azgın olurdu, denildi.”.