3385 Ebû Saîd el-Makburî’den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den haber verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet gününde İbrahim, kendi babası Âzer ile Âzer’in yüzü üzerinde bir simsiyahlık ve toz toprak olduğu hâlde karşılaşır. İbrahim babasına:
— Ben sana dünyâda iken bana âsî olma demedim mi? der. Babası da ona:’
— İşte bu gün ben sana âsî olmayacağım! der Bunun üzerine İbrahim:
— Ey Rabb ‘im! Sen bana insanların yeniden diriltilecekleri gün, beni zelîl ve rüsvây etmeyeceğini va’d etmiştin. Şimdi Allah’ın rahmetinden çok uzak olan babamın vaziyetinden daha arlandırıcı ve utandırıcı hangi rüsvâyhk olabilir? der.
Yüce Allah da:
— (Yâ İbrâhîm!) Ben cenneti kâfirlere haram kılmışımdır, buyurur.
Bundan sonra Yüce Allah tarafından:
— Yâ İbrâhîm, şu iki ayağının altındaki nedir? denilir.
İbrâhîm bakar ve ayakları arasında kana bulanmış bir sırtlan görür (ki, İbrahim’in babası bu çirkin surete çevrilmiştir). Bu çirkin manzara üzerine onun ayaklarından yakalanır ve ateşe (yani cehennemin içine) atılır”.