"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 3227

3227 Bize Cami’ ibnu Şeddâd, Safvân ibn Muhriz’den tahdîs etti. O da İmrân ibn Husayn (radıyallahü anh)’ın şöyle dediğini tahdîs etmiştir: Ben işi devemi kapıya bağladım da Peygamber’in huzuruna girdim. Bu sırada Peygamber’e Temîm oğullarından birtakım insanlar geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara:

— “Ey Temîm oğulları, müjdeyi kabul edip sevinin!”buyurdu.

Onlar iki kerre:

— Sen bizlere müjde verdin. Bizlere dünyalık atıyye de ver, dediler.

Sonra huzuruna Yemen ahâlîsinden birtakım insanlar girdi.

Peygamber:

— “Ey Yemenliler, müjdeyi sizler kabul ediniz. Çünkü onu Temîm oğulları kabul etmediler” buyurdu.

Yemenliler:

— Kabul ettik yâ Rasûlallah, dediler ve: Biz Sana bu işten (bu âlemin hâllerinden) soralım diye geldik, sözlerini eklediler. Rasûlüllah şöyle buyurdu:

— ” (Ezelde) Allah vardı ve Allah’tan başka birşey yoktu. Allah’ın Arş’ı su üzerinde bulunuyordu. Allah herşeyi (kâinatın tamamını) zikrde (mahfuz levh’te) takdir ve tesbit edip yazdı. Gökleri ve Yer’i yarattı”.

Rasûlüllah bunları söylediği sırada bir nida edici:

— Ey Husayn oğlu, dişi deven gitti! Diye nida etti.

Ben hemen arkasından gittim. Bir de baktım ki, devemin berisindeki serâb onunla aramızı kesiyor (onu görmeme engel oluyordu). Vallahi ben pek arzu ederdim ki, keşke deveyi terketmiş olaydım (da Rasûlüllah’ın sözlerini dinlemek fırsatını kaçırmasaydım).