"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 2977

Ve Yüce Allah’ın şu kavli:

“Beşerden hiçbir kimseye yakışmaz ki, Allah kendisine Kitâb-ı hükmü ve peygamberliği versin de sonra O, insanlara; ‘Allah’ı bırakıp da bana kul olun’ desin. Fakat O: ‘Öğretmekte ve okuyup okutmakta olduğunuz Kitâb sayesinde Rabbaniler olun’ der” (âlu -İmrân: 79)

2977- Bize İbrâhîm ibn Hamza tahdîs etti. Bize İbrâhîm ibn Sa’d, Salih ibn Keysân’dan; o da İbn Şihâb’dan; o da Ubeydullah ibn Abdillah ibn Utbe’den; o da Abdullah İbn Abbâs radıyallahü anhüma’tan tahdîs etti. O şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Rûm Kaysarı’nı İslâm’a çağırmak üzere ona mektûb yazdı. Mektubunu Kaysar’a Dıhye el-Kelbî’nin beraberinde yolladı. Rasûlüllah, Dıhye’ye mektubu Busrâ halkı büyüğünün Kaysar’a sunması için, mektubu Busrâ halkı büyüğüne vermesini emretti.

Kaysar ise, Allah ondan Fars ordularını bozguna uğrattığı zaman, Allah’ın kendisine in’âm ettiği bu büyük zafere şükür olmak üzere, Hınıs’tan İliyâ’ya (yânı Beytu’l-Makdis’e) kadar yürüdü idi. Kaysar İliyâ’da’iken Rasûlüllah’ın mektubu kendisine ulaştığı zaman, mektubu okuduğunda adamlarına:

— Bana burada o adamın kavminden bir adam arayın, ben onlara Allah’ın Rasûlü’nden suâller sorayım! dedi.