2803- Bize Hârûn tahdîs edip şöyle dedi: Bize Hâşim oğulları himayesinde bulunan Ebû Saîd tahdîs edip şöyle dedi: Bize Sahr ibnu Cuveyriye, Nâfi’den; o da İbn Omer’den tahdîs etti ki, babası Omer, Rasûlüllah zamanında (Medine’nin karşısında) kendi öz malı olan ve “Semğ” denilen bir hurmalığı sadaka yapmak kararını vermişti. Bu kararı üzerine Omer:
— Yâ Rasûlallah! Ben nazarımda en güzel ve kıymetli bir hurmalığa mâlik bulunuyorum. Hâlis kazancım olan bu malımı sadaka yapmak istedim, dedi.
Peygamber de:
— “Sen bu malın kökünü sadaka (yânı vakıf) yap. Artık o satılmaz, hibe edilmez, mîrâs olunmaz; fakat onun mahsûlü infâk olunur (ihtiyâç sâhiblerine yedirilir)” buyurdu.
Omer de bu malını o suretle sadaka (yani vakıf) etti. Ve Omer’in bu sadakası Allah yolunda gaza eden mücâhidlere, esirlikten kurtulmak isteyen kölelere, fakirlere, konuklara, yolculara, vakfedenin yakın hısımlarına harcanır idi. Bununla beraber bu vakfın işini yürütmeyi üzerine alan mütevellinin bu maldan mal biriktirici ve aslına tecâvüz edici olmayarak, yalnız gelirinden örfe göre yemesinde ve dostuna yedirmesinde günâh yoktur.