Şâhidliği yüklenme sırasında gizlenmeyi (küçük sahâbîlerden olan) Amr ibnu Hureys caiz kıldı ve: “Yalancı, fâcir kimseye böyle gizlenme şâhidliği yapılır” dedi. eş-Şa’bî, Muhammed ibn Sîrîn, Atâ ibn Ebî Rebâh, Katâde ibn Diâme: İşitmek şehâdettir, demişlerdir. el-Hasen el-Basrî de: Bir topluluktan bir şeyi işiten kimse hâkime gelir: Onlar beni bir şey üzerine şâhid yapmadılar, fakat ben onları şöyle şöyle derlerken işittim der, demiştir.
2677 Salim şöyle dedi: Ben Bâbam Abdullah ibnu Omer (radıyallahü anh)’den işittirn, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kerresinde Ubeyy ibn Ka’b el-Ensârî ile beraber, içinde İbn Sayyâd’ın bulunduğu bir hurmalığa kastederek gittiler. Rasûlüllah onu gafil yakalamak ve İbn Sayyâd kendilerini görmeksizin, onun husûsî hayâtını görmek; ondan bir şey işitmek istiyordu. Rasûlüllah onu kadîfe elbisesi içinde, yaygısı üzerinde yan yatmış bir hâlde buldu. Hırka içinde genizden gelen bir hırıltı vardı. Tam bu sırada bir hurma ağacının arkasına gizlenmiş bulunan İbn Sayyâd’ın annesi, Peygamber’i gördü ve hemen İbn Sayyâd’a:
— Yâ Safi! İşte Muhammed geldi, dedi.
(Safi, İbn Sayyâd’ın adıdır.) Annesinin bu sözü üzerine ibn Sayyâd hırıltısına son verip uyandı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Şu kadın oğlunu o hâlde bıraksaydı, o, saçma sözleriyle ve tabiî olmayan hâli ile kendinin ne olduğunu bize açıklardı” buyurdu.