2475 Zeyd ibn Hâlid el-Cuhenî (radıyallahü anh)’den (şöyle demiştir): Bir adam; bulduğu bir yitiğin hükmünü Rasûlüllah’a sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Onu bir sene i’lân et. Sonra onun ağız bağını ve çıkınını iyice tanı. Sonra onunla nafakalan. Eğer sahibi gelirse, onu sahibine eda et” buyurdu.
Sahâbîler (Ebû Zerr ve Ebu’l Vakt’te: O adam):
— Yâ Rasûlallah! Koyun yitiğinin hükmü nedir? dediler. Rasûlüllah:
— “Onu tut. Çünkü o ya senin, ya mü’min kardeşinin, yahut da kurdundur (yani bu yitik koyunu sen alır, i’lân eder de sahibini bulamazsan, sana âiddir. Sen almaz da mü’min kardeşin alırsa onundur; o da almazsa artık koyun kurdundur)” buyurdu. O adam:
— Yâ Rasûlallah! Yitik devenin hükmü nedir? diye sordu. Zeyd ibn Hâlid dedi ki: Rasûlüllah öfkelendi; Hattâ iki yanağı yahut yüzü kızardı. Sonra:
— “Ondan sana ne? Sâhibi ona kavuşuncaya kadar o hayvanın ayakkabısı ve su tulumu berâberindedir” buyurdu.